içinde

Kalp ve Zihin: Başlangıçta İnandığından Daha Bağlı mı?

Literatürde, insan kalbi ve insan zihni genellikle ya ayrılmaz bir şekilde bağlantılı ya da birbirinden ayrı ve ayrı varlıklar olarak kabul edilir. Çoğunlukla tıp bilimi, ikisi arasındaki bağlantıya, ikinci bakış açısına doğru bir önyargıyla bakma eğiliminde olmuştur. Yani, ikisi sadece zihin ve bedenin diğer herhangi bir alanı ile aynı şekilde birbirine bağlıdır. Bununla birlikte, son bulgular, demans ve depresyon gibi davranışsal ve zihinsel sağlık bozukluklarının, kalbin fiziksel fonksiyonları üzerinde başlangıçta inanılandan daha fazla etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Özellikle, pıhtıların ve felçlerin potansiyel nedenleri olabilirler.

Mayo Clinic tarafından yürütülen bir çalışma, 1998’de tümü atriyal fibrilasyon teşhisi konan birkaç hastayı ele aldı. Bu, genellikle birincil işaret olarak düzensiz, düzensiz bir nabza neden olma etkisine sahip olan, kalbin üst odacıklarını etkileyen bir durumdur. Çarpıntı, göğüs ağrıları, bayılma ve konjestif kalp yetmezliği tüm olasılıklar olsa da, sorun genellikle asemptomatiktir ve yalnızca aşırı durumlarda ölümcüldür. Atriyal fibrilasyon, yalnızca kronik olduğunda önemli bir sorundur ve burada oldukça ölümcül olma potansiyeline sahiptir. Mayo Clinic çalışması, aralarında şaşırtıcı bir benzerlik olduğunu belirledikleri 2006 yılına kadar olan konuları takip etti.

Araştırmacılar, hastaların yaklaşık 300’ünün bunama ve depresyon gibi diğer davranış bozuklukları geliştirdiğini buldular. İstatistikler ayrıca, bunama ve diğer akıl sağlığı bozuklukları geliştirenlerin, zihinleri sağlam olanlara göre atriyal fibrilasyon nedeniyle daha yüksek bir ölüm oranına sahip olduğunu gösterdi. Yaşın da 50 yaş ve üstü kişilerde ortaya çıkan sorunla bir tür rol oynadığı görüldü, ancak çoğunun sağlık durumunun (yukarıda bahsedilen dolaşım rahatsızlığı dışında) kendi yaş dilimlerine göre iyi olması dikkat çekiciydi.

Araştırma ekibi şu anda bunun meydana gelmesine tam olarak neyin sebep olduğundan emin değil. Depresyon ve uykusuzluk gibi şeylerin kalp üzerindeki etkileri, özellikle her iki şeyin de neden olabileceği uyku eksikliği nedeniyle geçmişte incelenmiştir. Bununla birlikte, araştırma ekibi tarafından, demansın artan ölüm oranı ve kalp rahatsızlığının varlığı ile ne ilgisi olduğu konusunda spekülasyonlara yer açan test deneklerinde hiçbir uykusuzluk veya önemli uyku bozukluğu tespit edilmedi. Ayrıca, çalışmanın doğası ve araştırma prosedürlerinin ve süresinin belirli sınırlamaları nedeniyle, kalp rahatsızlığının demanstan mı yoksa tam tersi mi olduğunu belirlemenin bir yolu yoktu.

Atriyal fibrilasyonun, gerçek demansın görece nadir olmasının aksine oldukça yaygın bir hastalık olduğu gerçeği, bazı ilginç sorular ortaya çıkarmaktadır. Orijinal koşulları kötüleştirebilecek birkaç yan etki vakası vardır, bu nedenle bunamanın bu faktörler arasında olması mümkündür. Bununla birlikte, şu anda bir kalp rahatsızlığının beyni nasıl etkilediğine dair net bir fikir yok, özellikle de atriyal fibrilasyonun beyne anormal miktarlarda kan (azalmış veya artmış) gönderilmesine neden olduğuna dair hiçbir gösterge bulunmadığından.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Mide ekşimesi: Yanma hissi

kalp krizi ve ilaç