Uyurgezerlerin Yeterince Uykuya İhtiyacı Var

1 Nisan 2008, Montreal – Eğer uyurgezerlerin bütün gece dolaşmasını istiyorsanız, onları uykudan mahrum bırakın. Bu ironik görünebilir, ancak Kanada’da 40 uyurgezer üzerinde yapılan bir araştırma, uykudan mahrum bırakıldığında insanların uyurgezer olmaya daha yatkın olduğunu gösteriyor.
Montreal Üniversitesi’nden Dr. Antonio Zadra ve meslektaşlarına göre, çalışma uyurgezerlere “düzenli bir uyku döngüsünü sürdürme ve uykusuzluktan kaçınmaya” yönelik önerileri destekliyor.
Uyku, sabit bir durum gibi görünse de, aslında gece boyunca değişen 5 aşamadan oluşur. REM (hızlı göz hareketi) aşaması dahil olmak üzere 5 uyku aşaması vardır. Tam bir uyku döngüsü yaklaşık 90 ila 100 dakika sürer ve normal bir uyku 4 ila 5 tam uyku döngüsünden oluşur.
Zadra’nın çalışmasında, uyurgezerler videoya kaydedildikleri bir laboratuvarda bir gece geçirdiler. Araştırmacılar uyurken hareketlerini gözlemlediler. Çoğu uyurgezer aslında her gece uyurgezer değildir.
Araştırmacılar, araştırmaya katılanların çoğunun aslında uyurgezer olduğunu keşfettiler. Bazıları o gece bunu birden fazla kez yaptı, toplam 32 uyurgezerlik bölümü için.
Ertesi gün, uykusuzluğun uyurgezerleri nasıl etkileyeceğini anlamak için katılımcılar 25 saat boyunca uyanık tutuldu.
Sabah yatağa gittiklerinde hepsi yorulmuştu ve alışılmadık bir zamanda uyumaya çalışıyorlardı. Araştırmacılar, 25 saat uyanık kaldıktan sonra, katılımcıların bir önceki geceye kıyasla çok farklı uyku düzenleri gösterdiğini belirttiler. Yakalama uyku süreleri boyunca, 36 kişi toplam 92 uyurgezerlik vakası boyunca uyurgezerlik yaptı.
Bu sonuç, Zadra ve meslektaşlarının uykusuzluğun uyurgezerlerde uyurgezerliği teşvik edebileceği sonucuna varmasını sağladı. Bulgular, insanları uyurgezerlik için teşhis ve tedavi etmede yardımcı olabilir.
Zadra’nın ekibinin geçmiş çalışmasında, bu çalışma hiç uyurgezerlik yapmamış bir karşılaştırma grubunu içermese de, uyurgezerlik geçmişi olmayan sağlıklı insanların uykusuz kaldığında uyurgezerlik olasılığının daha yüksek olmadığını buldular.
Bu çalışma Annals of Neurology dergisinin Mart sayısında yer almaktadır.