Hemoroitler (bazen ‘yığınlar’ olarak adlandırılır) kan damarları, kas ve elastik liflerden oluşan küçük doku topaklarından oluşur. Hemoroitler her zaman anal kanalda, anüsün hemen ötesinde bulunur. Sadece iltihaplandıklarında ve genişlediklerinde sorunlara neden olurlar.
Hemoroitler kurbanlarını seçerken seçici değildir. Erkekler ve kadınlar eşit derecede etkilenir, ancak 40 ile 60 yaşları arasındaki kişilerde hemoroid hem de hamile kadınlar daha yüksek görünmektedir.
Hemoroitler, sürekli olarak kanamadıkları sürece doğaları gereği tehlikeli değildir. Bulundukları yer, arteriyel kanla beslendikleri anlamına gelir, bu nedenle pıhtılaşmakta zorlanan veya bağışıklık sistemi düşük olanlar, hemoroidi diğerlerinden daha ciddi bir sorun olarak görebilir. Kötü beslenme ve kabızlık olduğunda bağırsak hareketlerini geçirmek için zorlanmanın neden olduğu hemoroitleri önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır.
Önleme, doğru yemek yemek kadar basittir. Yeşil yapraklı sebzeler, pancar, elma, kepekli tahıllar ve lif içeriği yüksek diğer yiyecekler harika bir başlangıçtır. Lif, kabızlığa karşı en büyük savunmadır. Diyetiniz zayıfsa, psyllium tohumu gibi bitkisel takviyeler de yardımcı olur. Yine de küçük dozlarla başlayın ve yukarı doğru ilerleyin. Diyetinize kuru erik suyu eklemek de faydalıdır.
Bol miktarda kafeinsiz sıvı içmek, hemoroid ortaya çıkarsa kabızlığın hızla azalmasına yardımcı olur ve iltihabı minimumda tutar. Bölgeyi temiz tutmak ve kokusuz, renksiz tuvalet kağıdı ile nazikçe silmek gibi basit şeyler, hemoroidlerin daha çabuk iyileşmesine yardımcı olacaktır.
GIPHY App Key not set. Please check settings