Doğum kontrolü, özellikle de hap olan mucize, genellikle hafife alınan bir şeydir. Çoğu kişi, nasıl çalıştığını anlamak yerine arkasındaki bilimi görmezden gelmeyi seçse de, doğum kontrol hapı alan her kadın ilacı kullanmanın sonuçları olabileceğini anlamalıdır. Bu sonuçlar genellikle ilacın nasıl işlediğinin derinliklerinde, tipik doğum kontrol ilacınızın aslında hamileliği önleme amacına nasıl ulaştığını gösterir. Tipik doğum kontrol hapının nasıl çalıştığına dair bir fikre sahip olmak, bir kişinin bu tür ilaçların kullanımıyla ilgili riskleri anlamasına yardımcı olmak için uzun bir yol kat edebilir.
Doğum kontrol ilacının nasıl çalıştığının ardındaki hikaye, progesteron enjekte etmenin gebeliğin başlamasını önlemede etkili olduğu keşfedildiğinde 1930’larda başlıyor. Vücut tarafından doğal olarak üretilen bir hormon olan progesteron, genellikle kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. Hormonu sentezlemek, kimyasalın sentetik versiyonunun gerçek şey kadar etkili olduğunu kanıtlayarak gerçekleştirildi. Daha sonra, vücudun harici kimyasallar getirerek daha fazla hormon üretmeye teşvik edilip edilemeyeceğini bulmak için araştırmalar yapıldı. Östrojenin daha sonra progesterona benzer etkilere sahip olduğu bulundu ve bu da progesteron için yapılanları yansıtan testlere yol açtı. Her iki hormon ve yumurtlama üzerindeki etkileri, modern doğum kontrol hapının temelini oluşturdu.
Haplar vücudu aldatarak çalışır ve onu kadının zaten hamile olduğuna inanmaya zorlar (hapların neden olduğu hormonal sinyaller sayesinde). Dişi zaten hamile ise yumurtalıklar yumurta hücresi salmadığından gebe kalmayı engelleme etkisi vardır. Progesteron ve östrojen seviyelerinin hamilelik sırasında en yüksek seviyede olduğu bilinmektedir, bu nedenle birinin veya diğerinin artması, vücudun fizyolojisini hamile olduğunu düşünmeye ikna etmek için genellikle yeterli olacaktır. Diğer hormonlar başka bazı ilaçlar ile ikame edilebilir, östrojen önemli bir örnektir, ancak yukarıda bahsedilen iki hormon en yaygın olanıdır.
Bazı doğum kontrol haplarının ürettiği diğer bir etki, Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) ve Luteotrofik Hormon (LH) inhibe etmektir. Bu iki hormonun yumurtalıkların yumurta hücresini vücuda salmasına ve yumurtlama döngüsünde rol almasına neden olduğu bilinmektedir. Vücudun bunları üretmesini engelleyerek, yüksek progesteron veya östrojen seviyelerine benzer bir etki elde edilir. Bu tür taktiklerin bazı dezavantajları olsa da, iki taktiğin etkililiği esasen birbirine eşdeğerdir.
GIPHY App Key not set. Please check settings