içinde

Dış Kaynak Kullanımı Hakkında Gerçekler Nerede?

İşlerin offshore şirketlere dış kaynak kullanımı, Amerika Birleşik Devletleri’nin otomotiv üretim işlerini Japonya’ya kaptırmaya başladığı 1960’lardan beri sıcak bir konu haline geldi. Son yıllarda, teknik işler için dış kaynak kullanımı, 2004 başkanlık kampanyasının en önemli konularından biri haline gelen tartışmayı yeniden canlandırdı. Bununla birlikte, dış kaynak kullanımının Amerikan ekonomisi üzerindeki etkisine ilişkin gerçek gerçekler ve istatistiklere ulaşmak zordur. Dış kaynak kullanımının ekonomi üzerinde bir etkisi olup olmadığı tartışmasına gerçekler değil retorik hakimdir.

Ortalama Amerikalıların inançları ile ekonomistlerin ve diğer uzmanların inançları arasında ciddi bir ikilem vardır. Örneğin, bir Zogby Uluslararası Anketi, Amerikalıların% 71’inin dış kaynak kullanımının ekonomiye zarar verdiğine inandığını, ancak Wall Street Journal aynı soruyu ekonomistlere sorduğunda, yalnızca% 15’in dış kaynak kullanımının olumsuz bir etkisi olduğunu hissettiğini gösterdi.

Dış kaynak kullanımına ilişkin görüşler, siyasi ikna yerine ekonomik duruma göre bölünme eğilimindedir. Örneğin, Meclis ve Senato’daki bazı Cumhuriyetçiler, dış kaynak kullanımının ekonomi üzerinde korkunç bir etkisi olduğuna ve bunu durdurmak için yasaların çıkarılması gerektiğine inanıyor. Ancak, Heritage Foundation ve Cumhuriyetçiler gibi muhafazakar düşünce kuruluşları, büyük şirketlerle bağlantısı olan dış kaynak kullanımı tehdidinin abartıldığına inanıyor.

Liberaller de dış kaynak kullanımı konusunda bölünmüş durumda. Demokrat parti, geleneksel olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde emek partisiydi, ancak Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı Kongre aracılığıyla yürüten Demokrat bir başkan olan Bill Clinton’dı, çoğu uzmanın kabul ettiği bir antlaşma mevcut dış kaynak kullanım eğilimini kolaylaştırdı.

Dış kaynak kullanımı için her argüman için, buna karşı başka bir argüman vardır. Örneğin, Miras Vakfı, dış kaynak kullanımına rağmen her zamankinden daha fazla Amerikalının istihdam edildiğini ve yurtdışında kaybedilenleri telafi etmek için işler yaratılmaya devam edildiğini savunuyor. Dış kaynak kullanımının önlenmesi savunucuları, brüt ücretlerin düşmekte olduğuna dikkat çekiyor çünkü yaratılan işler, kaybedilenlerin yerini alacak yüksek teknolojili işler değil, düşük seviyeli hizmet sektörü işleri.

Uluslararası Yatırım Örgütü’ne atıfta bulunan Heritage Vakfı, aynı zamanda, dışarıdan sağlanan her iş için, bir başkasının ABD’ye başka bir ülkeden, genellikle kaybedilen işten daha yüksek bir ücret karşılığında “tedarik edildiğini” savunuyor. Dış kaynak kullanım karşıtı savunucular, bu rakamların doğru bir şekilde doğrulanamayacağını söylüyor.

Açık olan şu ki, federal hükümet dış kaynak kullanımının Amerika Birleşik Devletleri ekonomisi üzerindeki etkilerine dair doğru araştırmalar yapana kadar, şu ya da bu şekilde kesin bir yanıt olmayacak.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

İşinizle Evdeyken

İşletmelerin Yetersiz Olduğu Yer