Postayla ön onay aldığınızı belirten bir kredi kartı teklifi aldığınızda, mektupta ilk baktığınız şey nedir? Faiz oranı, değil mi? Ve bir kredi kartı şirketinden posta yoluyla veya çevrimiçi olarak bir başvuru doldurduktan sonra teklif aldığınızda, bilmek istediğiniz ilk şey nedir? Faiz oranı. Bu oran, her ay vadesi geçmiş bakiyeler için ne kadar ödemeniz gerektiğini belirler. Her yıl birkaç dolar ile birkaç yüz dolar ödemek arasındaki farkı yaratabilir.
Peki kredi kartı şirketleri hangi oranı alacağınızı nasıl belirler? Ve neden farklı insanlar için farklı? Son sorunun basit cevabı, krediniz ne kadar iyi olursa, o kadar iyi oran elde edeceğinizdir. Ama bir dakika sonra şuna tekrar bakın.
İlk olarak, değişken faiz oranlı kredi kartı sunan her bir kredi kartı şirketi, başlangıç için bir temel faiz oranı kullanır. Bu taban oran, genellikle büyük bankalar tarafından en kredibilitesi olan müşterilerine uygulanan faiz oranıdır. Federal Rezerv Kurulu bu oranı belirler ve ekonomiye bağlı olarak yukarı veya aşağı olabilir. Yavaş bir ekonomi, daha düşük bir oran anlamına gelir; gelişen bir ekonomi, daha yüksek bir oran anlamına gelir.
Yani bir kredi kartı başvurusu yaparsanız, şirket kredi puanınızı kontrol edecektir. Bu puan, ödeme geçmişiniz, kullanılabilir krediniz ve borcunuzun miktarı gibi birçok faktör tarafından belirlenir. Yüksek bir kredi puanınız varsa, yani iyi bir geçmişiniz varsa, kredi kartı şirketi, kartınıza ödediğiniz faizi belirlemek için ana orana daha düşük bir yüzde oranı veya marj oranı ekleyecektir. İflas veya diğer zayıf kredi geçmişiniz nedeniyle düşük bir kredi puanınız varsa, kredi kartı şirketi, ana faiz oranına daha yüksek bir marj oranı ekler.
Örneğin, krediniz iyiyse, şirket yüzde beşlik ana faiz oranını alabilir ve yüzde üç oranında iyi kredi için marj oranını ekleyebilir. Bu, yeni kartınıza yüzde sekiz faiz ödediğiniz anlamına gelir. Federal Rezerv ana faiz oranını her değiştirdiğinde faiz oranınız değişecektir.
GIPHY App Key not set. Please check settings