Evrensel neden ve sonuç yasası her yerde görülebilir. Etkiler veya kanıtlar çoğunlukla görebildiğimiz ve deneyimlediğimiz şeydir, neden ise genellikle daha geniş kapsamlı ve dolaylıdır. Yine de, etkiyi her zaman bir nedene kadar izleyebiliriz. Çoğu insan, koşulları tesadüf, şans veya şansa bağlar, ancak gerçekte tüm bu etkiler, kendini iddia eden doğal bir yasadan başka bir şey değildir.
Çok pratik bir düzeyde, hepimiz etki ve tepki kavramına çok aşinayız. Her eylem için eşit, ancak zıt bir yeniden eylem vardır. Bu, Isaac Newton’un ortaya çıkardığı yasalardan biridir ve hala içinde yaşadığımız bu evrenin yönetildiği en temel yasalardan biridir. Çok daha metafiziksel bir düzeyde, etki ve tepki ya da neden ve sonuç yasası da geçerlidir. Eski doğu felsefesinde buna Karma yasası deniyordu, burada her eylem aynı şekilde size geri dönecek. Bir bumerang gibi, ortaya koyduğunuz şey, genellikle başka bir şey gibi gizlense de, size geri dönecektir.
Hayatınızdaki birçok etkiye, erteleme denen bu garip insan fenomeni neden oluyor. Her eylemin bir tepkisi olduğu oldukça açık olsa da, her eylemin bir yeniden eylemi olduğu da biraz daha az açıktır. Hayatınızdaki farkı yaratan sadece yaptığınız şey değil, aynı zamanda yapamadığınız şeydir. Erteleme, bir şeyler yapmak istediğiniz, ama yine de yapmadığınız garip (eksiklik) davranıştır. Ortaya çıkan soru, ertelemenin nedenleri ve etkileri nelerdir? Pek çok var. Her neden için bir sonuç olduğunu akılda tutarak, ertelemenin en yaygın üç nedenine ve etkisine bakalım.
Neden ve Sonuç # 1: Başarısızlık Korkusu
Başarısızlık korkusu, ertelemenin başlıca nedenidir. Aslında, ertelemenin tüm biçimlerinin kökeninde bir tür korku vardır. Başarısızlık korkusu hepimizin paylaştığı ortak bir korkudur. İnsanlar olarak başarısız olmak için tasarlanmadık. Sürekli ilerlemek ve iyileştirmek için tasarlandık. Bu korku, başarısızlıktan kaçınmanın bir yolu olarak sizi ertelemeye hapsediyor. Bu erteleme biçiminin etkisi o zaman oldukça açıktır: fırsatları kullanamama. Fırsatlara göre hareket etmezseniz gerçekten fırsat olmazlar değil mi? Asla fırsatın kapanıp kapanmadığı değil, bu fırsatı değerlendirip değerlendirmediğiniz meselesi.
Neden ve Sonuç # 2: Bunalmış Hissetmek
Hepimizin sınırlı bir zihinsel ve duygusal kapasitesi var. Tıpkı fiziksel kapasiteniz gibi, herhangi bir zamanda üstlenebileceğiniz şeyler için bir sınırınız var ve bu sınırın ne olduğunu yalnızca siz biliyorsunuz. Kendinizi fiziksel olarak aşırı yüklediğinizde, vücudunuz genellikle bir şekilde bozulur. Kendinizi zihinsel ve duygusal olarak aşırı yüklediğinizde, zihniniz sizi zihinsel bir aşırı yüklenmeden korumak için genellikle erteleme şeklinde müdahale eder. Bu erteleme biçiminin etkileri, görevlerden, özellikle yapmanız gerektiğini bildiğiniz önemli görevlerden kaçınmaya başlamanızdır.
Neden ve Sonuç # 3: Önemli Görevleri Ertelemek
Erteleyenler, tembel oldukları için değil, ancak bir düzeyde kaçındıkları görevden korktukları için aktif olarak oyalanma arayışındadırlar. Bir görevi erteleyerek aslında kendinize yalan söylüyorsunuz. Vazgeçmek ya da bırakmak yerine, yaptığınız tek şey yarın yapacağım diyerek kendinizi biraz daha iyi hissettirmektir. Önemli görevleri erteleyerek, önemli sonuçları ertelersiniz. Her neden için bir sonuç olduğunu ve eylemleri ertelediğinizde sonuçları da ertelediğinizi unutmayın.
Etkileri genellikle geniş kapsamlı olduğundan, ertelemenin nedenleri ve etkilerinin ne olduğuna dair kesin cevaplar yoktur. Basit gerçek şu ki, tutarlı bir temelde olumlu ve yapıcı eylemler olmadan, nadiren önemli sonuçlar üreteceksiniz. Erteleme, sizi bulunduğunuz yerde hareketsiz ve kilitli tutan şeydir. Olmak istediğiniz yere varmak için özgür kalmanız ve bu kalıptan çıkmanız gerekir. Ertelemenin üstesinden gelebilir ve hayatınızı daha önce mümkün olduğunu hiç düşünmediğiniz yepyeni bir düzeye taşımak için hem zihinsel hem de duygusal kapasitenizi geliştirmeyi öğrenebilirsiniz.
GIPHY App Key not set. Please check settings