içinde

Uykusuz? Uyku Haplarının Ötesinde Hayat Var!

İnsanoğlunun teknoloji ve gelişme açısından kaydettiği her ilerleme, yeryüzünde yaşamı konforlu hale getirmenin bir başka adımı olarak selamlanıyor. Bununla birlikte, ironi şu ki, tüm bu ilerlemeler, dünya nüfusunun büyük bir kısmından yalnızca uykudan kurtulmaya hizmet etti.

Giderek artan sayıda erkek ve kadın, yataktan kalkıp tekrar yatağa çarpmak arasında zaman geçiriyor. Ve uyanmakla uyumak arasındaki bu aralıklar gittikçe uzuyor. Dışarıda kalmamak için her yerde çılgınca bir telaş var. Ofisinize ulaşmaktan, çocukları okula bırakmaktan, yerel markette alışveriş yapmaktan, her basit görev bizi stresli ve yorgun bırakır.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, çoğu yetişkinin uyku süresinden ödün verdiğini gösteriyor. Bu, yoğun çalışma programlarından veya sadece uyku bunlardan kaçtığı için olabilir. Son zamanlarda yapılan bir anket, Amerikalıların sadece yüzde 50’sinin ihtiyaç duydukları uykuyu aldığını gösterdi.

Çoğu insan kolay yoldan çıkar – bir uyku hapı alır. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız ve doktorunuz tavsiye ettiyse uyku hapları uygundur. Sevdiğiniz birini kaybetmek gibi hayatınızdaki travmatik bir dönemde size yardımcı oluyorlarsa, bunları almak da sorun değildir. Ancak uykunuz tamamen uyku haplarına bağlıysa ve uyku bozuklukları sizi sürekli rahatsız ediyorsa, alarm zilleri çalmaya başlamalıdır.

Modern yaşam tarzının uyku kaybına yol açtığı tartışılmaz. Hiç bitmeyen tarihler, rekabetçi bir yaşamın stresleri, uzun mesafeli seyahatler ve jet lag, modern yaşamdaki şartlar nedeniyle yapmak zorunda kaldığımız neredeyse her şey uyku kaybına ve uyku bozukluklarına yol açar.

Buna çevresel faktörleri de ekleyin – artan gürültü seviyeleri, artan toksisite, yükselen arka plandaki radyasyon … Vücudumuza strese girmemek için herhangi bir sebep vermeyiz!

Gerçek şu ki, stresi olmayan sağlıklı bir vücut rahatlama ve uykuya dalma konusunda hiçbir sorun yaşamayacaktır. Çevremizdeki uykusuzluk faktörlerinden kaçınamadığımız için tek yapabileceğimiz onlarla savaşmayı öğrenmek.

Bilim adamlarının dikkatini henüz yeni çekmiş bir grup harika şekerin yardımcı olabileceği yer burasıdır. Glikonutrient adı verilen bu harika şekerler, bir grup bitki şekeridir. Glikon besinler, hücreden hücreye iletişim için gereklidir. Ve strese verdiğimiz tepkiyi değiştirmede önemli bir rol oynarlar.

Glikonutrientler, glikosilasyon olarak adlandırılan bir süreçte kendilerini proteinlere ve hücre duvarlarındaki lipitlere bağlar. Bu sürecin hastalık, kaza ve diğer zihinsel travmalar gibi farklı stres türleri altında büyük ölçüde değiştiği görülmektedir. Stres zamanlarında, normal hücre fonksiyonunun restorasyonuna yardımcı olmak ve stresi yönetmeye yardımcı olmak için glikoformların seviyesi önemli ölçüde artmıştır. Glikonesinler ile stres arasındaki ilişki burada çok açıktır.

Sorun şu ki, stres aynı zamanda insan vücudundaki glikobesinlerin sentezlenmesi için karmaşık süreci tersine çeviriyor. Basitçe söylemek gerekirse, stresli vücut gerekli miktarda glikobesinleri alamaz. Bu nedenle, stres ve uyku kaybıyla mücadele etmek için düzenli olarak glikobesin veya glikobesin takviyeleri almak gerekir.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Uykusuzluk ve Trafik Kazaları

Uyku Bozuklukları – Uyku Apnesi