Yaşlılar Neden Antioksidan Almalı?

Antioksidanlar, hayvan dokusundaki fizyolojik oksidasyon sürecinin zararlı, ancak normal etkilerine karşı koyabilen maddelerdir. Antioksidanlar, besinlerin yanı sıra enzimlerdir (vücudunuzdaki kimyasal reaksiyonlara yardımcı olan proteinler). Kanser, kalp hastalığı, felç, Alzheimer hastalığı, Romatoid artrit ve katarakt gibi kronik hastalıkların gelişimini önlemede rol oynadıklarına inanılmaktadır.

Yaşlılar Neden Antioksidan Almalı?
Birçok araştırmacı, yaşlıların, özellikle gıda alımını azaltanların, sık aspirin kullananların, aşırı içenlerin, sigara içenlerin ve bağışıklık sistemi bozulmuş kişilerin günlük antioksidan takviyeleri almaktan fayda sağlayabileceğini iddia ediyor. Kalp hastalığı ve felç açısından, yüksek seviyelerde antioksidanların, kolesterolün oksidasyonunu içeren karmaşık bir süreç olan arteriyel tıkanıklıkların gelişimini yavaşlatması veya engellemesi mümkündür. Ayrıca antioksidanlar, arter duvarlarında plak birikmesini engelleyebilir.

Egzersiz ve Serbest Radikaller
Eğitimsiz kişilerde egzersiz, savunmaları aşarak serbest radikal hasarının artmasına neden olur. Bu nedenle, ağırlıklı olarak hafta içi hareketsiz olan, ancak hafta sonları şiddetli egzersizler yapan “hafta sonu savaşçısı” yarardan çok zarar veriyor olabilir. Bu amaçla, kişinin kondisyon derecesi, egzersiz yoğunluğu ve diyet dahil olmak üzere egzersize bağlı serbest radikal hasarının olup olmadığını belirleyen birçok faktör vardır.

Serbest Radikaller bir veya daha fazla eşleşmemiş elektrona sahip olduğundan, serbest radikaller oldukça kararsızdır. Elektronları kapmak veya bağışlamak için vücudunuzu temizlerler, böylece hücrelere, proteinlere ve DNA’ya (genetik materyal) zarar verirler. Aynı oksidatif süreç ayrıca yağların ekşimesine, soyulmuş elmaların kahverengiye dönmesine ve demirin paslanmasına neden olur.

Antioksidan Kaynakları!
Daha fazla antioksidan tüketmek, vücuda zararlı serbest radikalleri etkisiz hale getirmek için araçlar sağlamaya yardımcı olur. Gıdalarda antioksidan görevi gören 4.000’den fazla bileşik olduğu tahmin edilmektedir. En çok çalışılanlar arasında C ve E vitaminleri, betakaroten ve mineral selenyum bulunur.