içinde

Ülser İçin Ciddi Bir Risk Faktörü Olarak Steroid Olmayan Anti-Enflamatuar İlaçlar

Ülser, gastrointestinal sistemin farklı seviyelerini etkileyebilen yaygın bir sindirim bozukluğu türüdür. Ülser genellikle iltihaplanmaya ve gastrointestinal sistemin yumuşak doku ve organlarında açık lezyonlara neden olur. En sık görülen ülser türleri duodenal ve mide ülseridir. Duodenal ülserlerin çoğu hafif olsa da, mide ülseri mide duvarının delinmesi ve iç kanama gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bazı durumlarda mide ülseri, sonunda yaşamı tehdit eden bir hastalık olan mide kanserine yol açabilir.

Ülser, gastrointestinal sistemin farklı seviyelerini etkileyebilen yaygın bir sindirim bozukluğu türüdür. Ülser genellikle iltihaplanmaya ve gastrointestinal sistemin yumuşak doku ve organlarında açık lezyonlara neden olur. En sık görülen ülser türleri duodenal ve mide ülseridir. Duodenal ülserlerin çoğu hafif olsa da, mide ülseri mide duvarının delinmesi ve iç kanama gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bazı durumlarda mide ülseri, sonunda yaşamı tehdit eden bir hastalık olan mide kanserine yol açabilir.

Mide ülserinin çeşitli nedenleri ve risk faktörleri vardır. Mide ülserinin başlıca nedenleri, Helicobacter pylori bakterilerinin neden olduğu enfeksiyon ve midelerde aşırı sindirim sıvısı üretimidir. Mide ülseri geliştirme riski taşıyan kategoriler şunlardır: 50 yaşın üzerindeki kişiler, sigara içenler, karın ameliyatı geçirmiş kişiler, karın yaralanması geçirmiş kişiler ve steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlarla (NSAID) devam eden tedavileri izleyen kişiler.

Son zamanlarda yapılan araştırmalar, bazı ilaçların mide ülseri oluşumunda büyük katkı sağladığını ortaya koymuştur. Romatoid artrit tedavisinde sıklıkla reçete edilen steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçlar mide ülseri gelişme riskini büyük ölçüde artırır. Bu ilaçlar sindirim sistemini birden çok düzeyde etkiler: iç organların mukozal koruyucu örtüsünü zayıflatırlar; aşırı mide asidi ve pepsin üretimini uyarırlar; mide seviyesinde kan dolaşımını bozarlar.

Diklofenak, artrit tedavisinde reçete edilen yaygın bir steroidal olmayan antienflamatuvar ilaçtır. Bu ilacın, midenin koruyucu mukozal örtüsünün yenilenmesinde çok önemli bir role sahip olan ve mide ülseri gelişme riskini önemli ölçüde artıran kimyasallar olan cox enzimlerinin vücutta üretimini engellediği bilinmektedir. İstatistikler, Diclofenac ile devam eden tedavinin, Amerika Birleşik Devletleri’nde 150.000’den fazla yeni yıllık ülser vakasına neden olmaktan sorumlu olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bu ilaçla uzun süreli tedavileri izleyen yıllık 10.000 hastanın ülser komplikasyonları nedeniyle ölmesi beklenmektedir.

Celebrex gibi yeni nesil steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçların güvenli olduğu düşünülse de, bu ilaçlarla uzun süreli tedavileri izleyen hastaların çoğunda ülser veya diğer gastrointestinal bozukluklar gelişir. Son çalışmalar, artrit için devam eden tedavi gören hastaların yüzde 10’undan fazlasının tekrarlayan ülserler geliştirdiğini göstermektedir. Zamanla bu hastaların bir kısmı perfore veya kanayan ülserler gibi ciddi komplikasyonlar da geliştirir.

Günümüzde tıp bilimi, steroidal olmayan antienflamatuvar ilaçları daha güvenli diğer ilaçlarla değiştirememektedir. Steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların birçok yan etkisi olmasına rağmen, bunlar aynı zamanda romatoid artrit ve diğer enflamatuar hastalıkların tedavisinde de birincil seçenektir. Bu tür ilaç tedavileri alan hastalarda ülser oluşumunu önlemek için bu kategorideki kişilerin sık yapılan tıbbi muayenelerden yararlanmaları gerekir.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Köpük – Tam da bu ne?

Papağanı Besleyebileceğin Yiyecekler