içinde

Kahve Karaciğer Kanseri Riskini Azaltabilir

31 Mart 2007, Milano – İtalya’nın Milano kentinde Istituto di Ricerche Farmacologiche Mario Negri’nin (IRFMN) araştırmacıları tarafından yürütülen yeni bir araştırma, kahve içmenin karaciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösterdi. Francesca Bravi liderliğindeki ekip, kahve içmek ve hepatocellar karsinom (HCC) arasındaki bağlantıyı bulmak için yayınlanmış tüm verileri birleştirdi. HCC, karaciğerin birincil kanseridir. Karaciğer kanseri, akciğer ve mide kanserinin hemen arkasındaki dünyadaki en büyük üçüncü kanser ölüm nedenidir. Güney Avrupa ve Japonya’da yürütülen en az 11 çalışma, IRFMN çalışmasının temelini oluşturdu.
IRFMN çalışması, hastaların ne kadar kahve tükettiğini içeren HCC ile ilgili yayınlanmış çalışmaların bir meta-analiziydi. Araştırmacılar, kahve tüketimi ile HCC gelişimi arasındaki ilişkinin genel bir nicel tahminini elde etmek için yayınlanmış tüm verileri birleştirdi.
Rakamlar, kahve içenlerin hiç kahve tüketmeyenlere kıyasla HCC riskini en az yüzde 41 oranında azalttığını gösterdi. Kahve tüketiminin faydalı etkileri, Güney Avrupa’da, yaygın olarak içilen ve kahve içmenin daha az sıklıkta olduğu Japonya’da yapılan çalışmalarda ve kronik karaciğer hastalığı olan kişilerde oldukça ilerlemiştir.
Hayvan ve laboratuvar çalışmaları, kahvede bulunan bazı bileşiklerin, kanserojen detoksifikasyonda yer alan enzimlerle reaksiyona girerek çalışan bloke edici ajanlar olarak işlev görebileceğini göstermiştir. Kafein, karaciğer enzimleri ve vücudun diğer enzimleri üzerinde yararlı etkileri olduğu gösterilen bir kahve bileşenidir. Kahve tüketimi, her ikisi de karaciğer kanserine yol açabilen karaciğer hastalıkları ve siroz risklerinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Ayrı çalışmalar ayrıca, kafeinin menopoz semptomlarını şiddetlendirebileceğini veya bazı antibiyotiklerin etkilerini yoğunlaştırabileceğini göstermektedir. Öte yandan, yoğun kafein tüketimi düşüklere neden olabilir. Diğer hayvan çalışmaları, kafeinle eklenen cilt kreminin farelerde cilt kanseri riskini azaltabileceğini göstermektedir.
Çalışma kahve içmek ve daha az karaciğer kanseri olmak arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulurken, yazarlar diğer gruplarda tekrarlanması gerektiğini belirtiyorlar. Yazarlar, çalışmanın sonuçlarının tutarlılığına rağmen, yalnızca gözlemsel çalışmalara dayanarak nedensel işbirliği elde etmenin zor olduğunu belirtiyorlar. Karaciğer rahatsızlıkları da dahil olmak üzere sindirim sistemi hastalıkları olan hastalar, rutin olarak kahveden kaçınılması önerilmese de, doğal olarak kahve tüketimini azaltabilir.
Çalışma kahve içmek ile daha az karaciğer kanseri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulurken, yazarlar daha somut olması için diğer gruplarda tekrarlanması gerektiğini belirtiyorlar.
IRFMN araştırmacıları, kahve tüketimine ilişkin algının yalnızca hastaların raporlamasına dayandığını, ancak kahve içmenin hatırlanmasının doğru olduğu gösterildiğini belirtiyor. Hepatit B ve C, siroz, sosyal sınıf göstergeleri, alkol kullanımı ve sigara gibi faktörler, bu faktörlerin çalışmaların sonuçlarını etkilemediğini düşündürmektedir.
Bu araştırmanın sonuçları, kahve tüketimi ile karaciğer kanseri arasında bir bağlantı olduğuna dair bazı kanıtlar sağlayabilir. Ancak, söz konusu çalışmanın sonuçlarının uzun vadeli değerlendirilmemesi nedeniyle bu araştırmanın yorumu belirsizliğini koruyor.

Referans: http://www.sciencedaily.com/releases/2007/08/070801112146.htm

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Kokteyl: İlaçları Karıştırma

Soğuk Lazer Teknolojisi: Düşük Seviyeli Lazer İyileşmeyi Nasıl Teşvik Eder