Eğitim niteliklerinizin hayattaki sosyal ve ekonomik statünüze her zaman karar vereceği bilgi tabanlı bir küresel ekonomide, okulların lise sıralamasına göre sınıflandırılmasına bu kadar önem verilmesi şaşırtıcı değildir. Ebeveynlerin ve öğrencilerin web sitelerini taramalarının ve lise sıralamasında en üst basamakta yer alan rüya eğitim kurumunu aramalarının nedeni budur. Aslında, daha iyi eğitim, insanların çocukları için daha iyi bir eğitim temeli oluşturmak için her yıl taşınmayı seçmelerinin nedenlerinden biridir. Okulları ararken, seçiminizi lise sıralaması için önceden belirlenmiş bir listeye dayandırmanın en iyisi olduğunu düşünebilirsiniz. Yine de her zaman haklı olmayabilirsiniz. İşte nedeni.
Lise Sıralaması Tek Etken mi?
Lise sıralaması savunucuları, ülkedeki kamu eğitim sisteminin en iyi ihtimalle üzücü bir durumda olduğu bir durumda, ebeveynlerin kararlarını dayandıracak araçlara ihtiyaç duyduklarını iddia ediyorlar. Lise sıralaması, ebeveynlere bu aracı sağlar, böylece bilinçli bir karar verebilirler. Bu büyük ölçüde doğru olsa da, gerçek şu ki, bu lise sıralamaları, bir okulun iş planında yer almasına karar verirken her zaman tüm faktörleri dikkate almıyor.
Örneğin, okullar bazen, büyük ölçüde konumları ve öğrenci demografisi nedeniyle lise sıralamasında daha düşük sıralarda yer alabilir. Ne yazık ki, azınlık öğrenci nüfusuna sahip okullar, lise sıralamasında elit üst sıralara çıkma konusunda daha zor zamanlar geçiriyor. Bu aynı zamanda Afrika kökenli Amerikalıların büyük çoğunluğuna sahip okullar için de geçerlidir. Eğitim yetkilileri, bu okullardaki test puanlarının çok iç karartıcı olduğunu, çünkü öğrencilerin başarılı olmak için yeterince motive olmadığını savunacaklar. Aileni desteklemek için iki işte çalışan ebeveynleriniz olsaydı da motive olmazdınız.
Rahatsız edici gerçek şu ki, daha düşük gelirli topluluklarda, ebeveynlerin çocuklarının eğitimini izlemek veya onları motive etmek için harcayacak zamanı veya kaynağı her zaman olmayabilir. Faturaları ödemeyi ve ayakta kalmayı başarmak yeterli enerji gerektirir. Bu tür öğrenci nüfusu daha yüksek olan okulların daha düşük sıralarda yer alacağını anlamak için roket bilimcisine gerek yok. Eğitimin kalitesi veya öğretmenlerin (öğrencilerini algılanan sınırlamaların ötesine yükselmeye teşvik etmek için gayretle çalışan) gösterdiği çaba düzeyi, kınamanın ötesindedir. Bu tür okulların sürekli olarak lise sıralamasında düşük yer almasının ana nedenlerinden biri, öğrencilerin motivasyon düzeylerinin düşük olmasıdır.
Peki ya bu kadar düşük dereceli okullardan gelen ve başarılı bir kariyere sahip olan dezavantajlı çocukların başarı hikayeleri? Tek başlarına, lise sıralamalarının her zaman açık ve kapalı bir kategorizasyon olarak alınması gerekmediğinin yeterli kanıtıdır.
GIPHY App Key not set. Please check settings