Sosyal kaygı: en yanlış anlaşılan psikolojik problem

Sosyal Anksiyete, her gün duyabileceğiniz pek yaygın bir terim veya kelime değildir.

Ancak çoğu insan, hayatlarının farklı dönemlerinde utangaçlıktan rahatsız olmuştur.

Tamamen yabancılardan oluşan bir kalabalığa ilk kez tanıtılma hissini hatırlıyor musunuz? Yoksa ilkokulda alay konusu sayılan bir çocukluk arkadaşını hatırlıyor musunuz? Herhangi bir ebeveyn, küçük kız kardeşin büyük kardeşler tarafından alay edilmesinin veya oyun arkadaşları tarafından eleştirilmesinin normal olduğunu söyleyecektir. Okulda sözlü bir münazara sırasında merkez sahneye çıkan herkes, ani bir terleme ve kontrolsüz titreme yaşadığını da iddia edecektir. İlgi odağı olmak her zaman arzu edilen bir şeydir. Utangaç insanlar için korkunç “kelebekler” ve bayılma büyülerine neden olabilir.

Utangaç insanlar çekingenlik, korku ve hatta bazı durumlarda fobi sergileme eğilimindedir. Sosyal Kaygılı insanlar, aşırı bilinçli olmaktan veya insanlarla tanışmaktan hoşlanmamaktan daha fazlası, herkesin her hareketini izlediğini düşünüyor ve hissediyor. Rahatlayamazlar ve sürekli olarak insanların onları bir şekilde “yargıladıklarından” korkarlar. Hareket kabiliyetleri bile toplum içinde olma korkusuyla engelleniyor. Bir alışveriş merkezinin içinde yürümek veya bir parkta gezinmek sürekli bir mücadeledir.

Bu tür bir anksiyete bozukluğuna sahip kişiler, tanıdık insanların yanında olsalar bile kendilerini izole etme eğilimindedir. Sosyal Fobi veya Sosyal Anksiyete Bozukluğu adı verilen sakatlayıcı bir durumdur.

Sosyal Anksiyete, olumsuz bir şekilde “yargılanabileceğiniz” sosyal durumların ezici bir korkusudur ve bu nedenle, çok bilinçli hale gelirsiniz ve başkalarının önünde küçük düşürülmekten korkarsınız. Korku ve kaygının yanı sıra, fobisi olan insanlar fobik uyaranlardan kaçınmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar.

Tıp sağlığı uzmanları, sosyal fobinin varlığını belirlemek için insanlarda aşağıdaki işaretleri kullanır:

• Özellikle “otoriter” figürlerin mevcudiyetinin tetiklediği mantıksız korku;
• Bir kalabalığa veya korkulan bir duruma maruz kalma korkusu; ve
• Bir kişinin normal rutinini zaten engelleyen veya çok fazla sıkıntıya neden olan bir durumdan kaynaklanan yoğun endişe.

Sosyal Anksiyete Bozukluğu ile Başa Çıkmanın Yolları

Gerçek riskleri ve tehlikeleri ayırmak bir yoldur. Değiştirebileceğiniz şeyleri kontrol etmek ve yapamayacaklarınızı kabul etmek. Elbette, sosyal anksiyete bozukluğu olan bir kişi aile ve arkadaşların yardımıyla yavaş yavaş korkularıyla yüzleşebilir. Ciddi durumlar için profesyonel bir terapist veya doktor gerekebilir.

İşte kaygıyı kontrol etmenin başka yolları: gevşeme teknikleri uygulamak, yoga yapmak, meditasyon yapmak ve egzersiz. Girişken olmayı öğrenmek aynı zamanda anksiyete bozukluğunun üstesinden gelmek için kullanılan bir tekniktir. Ayrıca iyi niteliklerinize odaklanmalı ve insanlarla tanıştığınızda ve selamlaştığınızda göz teması kurmaya çalışmalısınız.

Kaygı, günlük insan deneyiminin bir parçasıdır. Uygun yardım ve gerekirse uygun ilaçla insanlar korkuların üstesinden gelebilir ve fobilerin onları yönetmesine izin vermeyebilir. Kendinizi motive etmek ve bir destek grubuna katılmak, hastalıkla başa çıkmak için muazzam bir yardımdır. Biraz zaman alabilir, ancak şimdi harekete geçerseniz, kendiniz ve çevrenizdeki insanlar için daha iyi olur. Korkusuz bir hayat yaşamak size, ailenize ve arkadaşlarınıza daha anlamlı ilişkiler kurmanıza ve hayatın tadını sonuna kadar çıkarmanıza yardımcı olacaktır.