içinde

Sağlıksız Yaşam Tarzları ve Safra Kesesi Hastalıkları

28

21. yüzyılda birçok kişinin sağlıksız gıda rejimleri ve kontrolsüz kiloları, sayısız birey arasında safra kesesi hastalığının gelişmesine yol açtı. Safra kesesi hastalığına genellikle safra taşları neden olur, genellikle ağrılıdır ve fazla kilolu kişilerde yaygındır. Aşırı kilolu bireylerin karaciğerleri, safraya verilen ve aşırı doymuş olmasına neden olan aşırı kolesterol üretme eğilimindedir. Bazı tıbbi araştırmalar, safra kesesi hastalığının gelişiminde, doymuş yağ, rafine şeker ve yüksek hem demir içeren diyetlerin (kırmızı et, deniz ürünleri) olduğunu öne sürüyor. Bazı durumlarda, genler bu hastalığın gelişiminde rol oynayabilir, safra kesesi taşlarıyla yakın akraba bir aile üyesine sahip olmak, safra kesesi hastalığı gelişme riskini artırabilir. Ağrılı safra taşı vakalarının neredeyse üçte biri genetik faktörlerle bağlantılı olabilir.

Safra kesesi taşları ve safra kesesi hastalığı geliştirme eğiliminin artmasıyla ilişkili diğer sağlık faktörleri şunlardır:

Kadın cinsiyeti – kadınlar erkeklerden daha safra taşı geliştirmeye daha yatkındır
Hamilelik ve özellikle çoğul gebelikler
Yaş – yaşlı insanlar safra taşı problemleri geliştirmeye gençlere göre daha meyillidir
Üst vücutta veya gövdede yağ birikintileri
Diyabet – diabetes mellituslu hastalar safra kesesi taşlarına daha yatkındır
İltihaplı bağırsak hastalığı (örneğin, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit)
Lipid düşürücü ilaçlar – kandaki kolesterol seviyelerini düşürmek için statin kullanan hastalar daha büyük safra taşı riskine maruz kalabilir.
Kadınlık hormonu tedavisi – oral kontraseptifler ve östrojen ile hormon replasman tedavisi safra taşı riskini artırabilir
Mide veya jejunal baypas, oruç tutma veya ağır kilojul kısıtlaması yoluyla hızlı ve belirgin kilo kaybı
Alışılmış yüksek yağ alımı veya Atkins diyeti gibi yüksek proteinli, yüksek yağlı, çok düşük karbonhidratlı bir diyetin kullanılması
Safra kesesi hastalığının yaygın semptomları, yağlı yiyecekler yedikten sonra karın ağrısı, hazımsızlık, kusma, mide bulantısı, şişkinlik, ağrı ve rahatsızlığı içerebilir. Ağızda kalıcı acı tat, ağız kokusu, kabızlık, renksiz dışkı ve baş ağrısı da safra kesesi hastalığının semptomları olabilir. Bununla birlikte, safra kesesinin ağrı ve rahatsızlığı dışında, bu hastalığa sahip kişiler hiç ağrı hissetmeyebilir. Safra kesesi hastalığının yaklaşık yüzde 90’ı hiçbir belirti vermez. Tıbbi araştırmalar, safra taşı oluştuktan sonraki ilk 10 yıl boyunca ağrıya yakalanma olasılığının yılda yaklaşık yüzde 2 olduğunu göstermektedir. Daha sonra semptom geliştirme şansı azalır. Düşüşün nedeni hala bilinmemektedir, ancak bazı doktorlar daha küçük taşların daha büyük olanlardan daha fazla semptomlara neden olabileceğini öne sürmektedir.
Safra kesesi hastalığı, uygun şekilde tedavi edilmezse veya ikinci aşamasında tedavi edilirse ciddi bir rahatsızlık olabilir. Safra kesesi hastalığının kötüleşmesini önlemek için belirtilere dikkat etmek çok önemlidir. Sağlıklı beslenme ve ilaç tedavisinden sonra semptomlar düzelmezse, safra kesesi ağrısının giderilmesi için geriye kalan tek seçenek ameliyat olabilir. Safra kesesi rahatsızlığı olan kişiler, bu rahatsızlık için ameliyatın basit olduğunu, minimum risk içerdiğini ve hastaların tedaviden sonra hızla iyileşmesine izin verdiğini unutmamalıdır.
Bununla birlikte, safra kesesi hastalığının gelişimini önlemek, herhangi bir ameliyat veya ilaçla verilebilen safra kesesi ağrı kesicilerinden daha iyidir. Sağlıklı diyetlere katılmak ve egzersiz gibi fiziksel aktivitelere katılmak, safra kesesi hastalığına karşı koruyucu bir önlemdir. Aşırı kilolu veya obez bireyler, safra kesesi hastalığını ve obezite ile bağlantılı diğer durumları önlemek için kilo vermelidir. Bu kişiler, kilo vermek için sert hamleler yapmadan önce tıp uzmanlarının onayını almalıdır. Açlık gibi kilo kaybı için uygun olmayan yöntemler, safra kesesi hastalığına yakalanma riskini artırabilir.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Fazla Kan Kolesterolünün İstenmeyen Etkileri

Peptik Ülserin Tedavisinin Kilidini Açmak