Peptik Ülserin Ortak Yönleri

Peptik ülser temelde mide, oniki parmak bağırsağı veya yemek borusu seviyesinde yer alan bir lezyondur. Ülser, ağzın iç yüzeyinden başlayıp rektal bölge ile biten tüm gastrointestinal sistemi etkileme eğilimindedir. Peptik ülser, bozukluğun gelişiminde hidroklorik asit ve pepsinin rol oynadığını düşündürür. Mide asidi fazla üretildiğinde mideyi ve iç organları tehlikeden koruyan mukozal membran zarar görerek Helicobacter pylori bakterisinin bariyeri geçerek iç enfeksiyonlara neden olmasını sağlar. Bu nedenle, peptik ülser durumunda, bozukluğun gelişmesinden hem mide asidi hem de bakteri sorumludur.

Midede bulunan peptik ülsere mide ülseri denir; Oniki parmak bağırsağı seviyesinde bulunan peptik ülsere duodenum ülseri, yemek borusu seviyesinde gelişen peptik ülsere ise özofagus ülseri denir.

Peptik ülser çok yaygındır ve her yıl milyonlarca Amerikalıya farklı hastalık formları teşhisi konur. Modern tıbbın ilerlemesi, bilim insanlarının bu bozukluklar hakkında daha değerli bilgiler bulmalarına ve yeni tıbbi tedaviler geliştirmelerine olanak sağlamıştır. Geçmişte peptik ülserin çoğunlukla erkekleri etkilediği bilinmesine rağmen, günümüzde giderek daha fazla kadın peptik ülser formlarından muzdariptir. İstatistikler, kadınlar arasında sigara kullanımının baskın olmasının, kadın cinsiyet ile birlikte peptik ülser insidansında bir artış belirlediğini göstermektedir.

Peptik ülserler bazen daha ciddi rahatsızlıklara dönüşebilir. Komplikasyonların bir sonucu olarak peptik ülser perforata veya kanayan ülsere yol açabilir. Bu iki ülser türü çok tehlikeli olarak kabul edilir, araştırma sonuçları bu tür komplikasyonlara bağlı yüksek ölüm olasılığını göstermektedir. Perforat ülser, mukozal zarın şiddetli şekilde yırtılmasını içerir ve karın düzeyinde akut ağrı ve ekşime neden olur. Kanayan ülser iç kanamaları içerir ve acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyar. Çoğu perforat ve kanayan ülser şekli, ağırlıkları nedeniyle ameliyat gerektirir. Kanama şiddetli ise, tıbbi müdahale öncelikle kanamayı durdurmaya ve hastayı canlandırmaya odaklanır. Hasta, kan kaybını telafi etmek için kan transfüzyonuna ihtiyaç duyar ve iyileşene kadar sürekli gözetim altında tutulması gerekir.

Kanayan ülserin en yaygın semptomları şunlardır: mide bulantısı, ateş, kan kusma, dışkıda kan varlığı, siyah dışkı, dehidrasyon, yorgunluk ve vücut güçsüzlüğü. Kan kaybına bağlı olarak bu tür ülserler kansızlığa neden olabilir.

Bu nedenle bazı peptik ülserlerin tedavisi diğerlerinden daha zordur. Peptik ülser ile uğraşırken alkol, kafein, sigara ve koladan uzak durmak da çok önemlidir çünkü bunların tümü bozukluğun semptomlarını şiddetlendirebilir. Sağlıklı bir diyete saygı göstermeye çalışmalı ve doktorunuzun önerdiği tıbbi tedaviyi uygulamalısınız. Bu talimatlara saygı duyarsanız, ülser belirtileriniz büyük olasılıkla tedavinin ilk haftasında düzelecek ve bozukluğun hafifletilmesini sağlayacaktır.