içinde

Obezitenin Maliyetini Tartmak

Vücut kitle indeksi veya BMI, çoğu insan için yeni bir terimdir. Vücut kitle indeksi (BMI), hem yetişkin erkekler hem de kadınlar için geçerli olan boy ve kiloya dayalı bir vücut yağ ölçüsüdür. BMI, bir kişinin hem boyunu hem de kilosunu hesaba katan matematiksel bir formül kullanır. Bir kişinin kilogram cinsinden ağırlığının metre kare cinsinden yüksekliğe bölünmesiyle eşittir, dolayısıyla şu formül: BMI = kg / m2. 18 yaşın üzerindeki erkekler ve kadınlar için tasarlanmıştır. Sağlıklı bir vücut kitle indeksi 20 ile 25 arasındadır. 20’nin altındaki bir sonuç kişinin zayıf olabileceğine işaret eder; 25’in üzerindeki bir rakam, bir kişinin aşırı kilolu olabileceğini gösterir. BMI aynı zamanda obezite üzerine çalışan birçok doktor ve araştırmacı için tercih edilen ölçümdür.

Obezite artık Amerika Birleşik Devletleri’nde bir salgın olarak kabul edilmektedir. Amerikalıların yarısından fazlası aşırı kilolu ve beş çocuktan en az biri yaşlarına göre normal kilonun üzerinde. Amerikalıların yaklaşık üçte biri obez. Obezite artıyor çünkü yiyecek bol ve fiziksel aktivite isteğe bağlı ya da kişinin sağlığını korumak için gerekenden daha az. Obez ve fazla kilolu insanların sayısı tüm dünyada dramatik bir şekilde artıyor. ABD, halkının giderek daha şişman hale geldiğini fark eden ilk ülke oldu. Onu Kanada, ardından Avustralya ve Batı Avrupa ve şimdi de dünyanın geri kalanı izledi.

Beslenme uzmanları ve sağlık uzmanları, kilo problemlerindeki artışın temel nedeninin kötü beslenme ve fiziksel hareketsizlik olduğunu söylüyor. Amerikalılar her yıl diyet, diyet yemekleri, diyet kitapları, diyet hapları ve benzerlerine milyarlarca dolar harcıyor. Diğer bir 45 milyar dolar ise obezite ile bağlantılı hastalıkların tedavisi için harcanmaktadır. Dahası, işletmeler obezitenin neden olduğu hastalık nedeniyle devamsızlık nedeniyle her yıl tahmini 20 milyar dolarlık üretkenlik kaybına uğruyor.
Vücut ağırlığı üzerinde genetik ve hormonal etkiler olsa da, aşırı kilo, tüketilen kalori ile fiziksel aktivite yoluyla yakılan kalori arasındaki dengesizliğin bir sonucudur. Egzersiz ve günlük aktivitelerle harcadığınızdan daha fazla kalori tüketirseniz kilo alırsınız. Vücudunuz, enerji için ihtiyaç duymadığınız kalorileri yağ olarak depolar.

Genellikle birlikte çalışan aşağıdaki faktörler kilo alımına ve obeziteye katkıda bulunabilir:

· Diyet. Hızlı yiyecekler gibi yüksek kalorili yiyeceklerin düzenli olarak tüketilmesi veya porsiyon boyutlarının artırılması kilo alımına katkıda bulunur. Yüksek yağlı yiyecekler kalori bakımından yoğundur. Alkolsüz içecekler, şekerlemeler ve tatlılar da kilo alımını artırır. Bunun gibi yiyecek ve içeceklerin şeker ve kalorisi yüksektir. Genel olarak, evden uzakta yemek yemek kalori alımını da arttırır, çünkü insanların eğilimi ev dışındayken fasfood eklemlerinde yemek yeme eğilimindedir.

· Sigarayı bırakmak. Sigara içenler, bıraktıktan sonra kilo alma eğilimindedir. Bu kilo artışı, kısmen nikotinin vücudunuzun kalori yakma hızını (metabolik hız) artırma kabiliyetinden kaynaklanıyor olabilir. Sigara içenler bıraktıklarında daha az kalori yakarlar. Sigarayı bırakmak yemeğin tadı ve kokusunu daha iyi hale getirdiği için sigara tadı da etkiler. Eskiden sigara içenler, sigarayı bıraktıktan sonra daha fazla yedikleri için genellikle kilo alırlar. Bununla birlikte, sigara içmek yine de sağlığınız için fazla kilodan daha büyük bir tehdit olarak kabul edilmektedir.

· Gebelik. Hamilelik sırasında kadının kilosu zorunlu olarak artar. Bazı kadınlar bebek doğduktan sonra bu kiloyu vermekte zorlanır. Bu kilo artışı kadınlarda obezitenin gelişmesine katkıda bulunabilir.

· Bazı ilaçlar. Kortikosteroid tedavisi, şişmanlığa neden olan yağda ve kiloda artış göstermiştir. Bazı antidepresan ilaçlar da kilo alımına neden olabilir. Yani bazı yüksek tansiyon ve antipsikotik ilaçlar.

Hareketsiz yaşam tarzı da obezitenin temel nedenlerinden biridir. Fiziksel aktivitenin vücudun enerji kullanımındaki en büyük faktörlerden biri olduğu kanıtlanmıştır. Fiziksel aktivitedeki artış, daha fazla kalori alımına izin verir ve bir kişinin vücutta daha uygun bir kalori dengesi elde etmesine yardımcı olur. Çoğu zaman, obeziteyi tedavi etmek için kilo verme ilaçları, çok az veya hiç yaşam tarzı değişikliği olmadan reçete edilir. Araştırmacılar, bu uygulamanın terapötik potansiyellerini sınırladığına inanıyor. Ayrıca bu ilaçların bir yaşam tarzı diyet ve egzersiz programıyla birleştirildiğinde daha etkili olduğunu söylüyorlar.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Web Siteleri Böcekler, Mikroplar ve DEET Hakkında Herkese Açık Öğretir

kilo kaybı