içinde

Modern Toplumun Güncel Bir Sorunu Olarak Anoreksi

Anoreksi, kilo alma ve şişman olma korkusuyla karakterize bir yeme bozukluğudur. Bu durumla karşılaşan insanlar yemeğe takıntılı hale gelir ve kilo alımını önlemek için abartılı eylemlerde bulunur. Anoreksiyanın iştahsızlık içermediğini anlamak çok önemlidir. Anoreksikler, düzgün bir şekilde yemeyi isteyerek reddederler ve sürekli olarak zayıf bir vücuda sahip olma hedeflerini sürdürürler. Anoreksiyadan muzdarip insanlar çok katı diyetler uygularlar ve zayıflama çabasıyla genellikle aşırı egzersiz yaparlar.

Anoreksiklerin temel sorunu, çabalarından asla tatmin olmadıkları ve ne kadar kilo verdiklerine bakılmaksızın, kendi kendini kısıtlayan yiyecek davranışlarına kendini kaptırmaya devam etmeleridir. Çoğu durumda, anoreksiyadan etkilenen insanlar vücutlarına ilişkin farklı bir algı geliştirirler. Kendilerini şişman olarak adlandırarak her zaman fiziksel görünümlerinden şikayet ederler. Anoreksiyadan muzdarip insanlar genellikle diyet hapları alarak açlıklarını bastırmaya veya hatta yiyecekleri enerji içecekleriyle değiştirmeye çalışırlar. Çok kıt beslenmeleri ve yetersiz besin alımları nedeniyle, anoreksikler genellikle ciddi hastalıklar geliştirir. Anoreksiyalı birçok insan sonunda anemi, gastrointestinal bozukluklar veya osteoporoz (kemiklerin bozulması) geliştirir.

Anoreksiya, dünya çapında gençler arasında çok yüksek bir insidansa sahiptir. İstatistikler, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde anoreksinin 10 milyondan fazla insanı etkilediğini göstermektedir. İştahsızlık her iki cinste de ortaya çıkabilmesine rağmen, bozukluk kadın cinsiyette çok yaygındır. Araştırma sonuçları, anoreksiya teşhisi konan kişilerin yüzde 90’ından fazlasının kadın olduğunu gösteriyor. Anoreksi çoğunlukla gençlerde ve genç yetişkinlerde yaygındır ve insanları yaşamın daha ileri aşamalarında nadiren etkiler.

Anoreksinin gerçek nedenleri henüz açıklığa kavuşmadı. Bozukluk, kalıtsal genetik anormalliklerin arka planında ortaya çıkıyor gibi görünüyor ve anoreksiya için ana tetikleyicilerin çeşitli çevresel faktörler olduğundan şüpheleniliyor Anoreksiya, iyi gelişmiş toplumlarda daha yaygındır, bu da bozukluğun belirgin bir çevresel özelliği olduğunu düşündürmektedir. Bununla birlikte, bu tür yeme bozukluğu hemen hemen her etnik grupta ve kültürde tanımlanmıştır ve bu nedenle mevcut çevre teorileri ile çelişir.

Anoreksi, insanları birden çok düzeyde etkiler ve bu tür bir bozukluğa işaret edebilecek çeşitli işaretler vardır. Anoreksinin fiziksel belirtileri şunlardır: belirgin kilo kaybı, vücut zayıflığı, yorgunluk ve anemi. Tekrarlayan adet sorunları, kadın cinsiyetindeki anoreksinin açık göstergeleridir. Davranışsal açıdan bakıldığında, anoreksinin belirtileri şunlardır: katı diyet, başkalarıyla birlikte yemek yemeyi reddetme, aşırı egzersiz, diyet haplarının ve diüretiklerin kötüye kullanılması, sosyal etkileşimlerin reddedilmesi. Anoreksinin duygusal yönü depresyon, düşük benlik saygısı, vücut imajının yanlış algılanması ve ruh halindeki ani değişiklikleri içerebilir.

Zamanla anoreksiyadan etkilenen insanlar kendi eylemlerinin kurbanı olurlar. Farkında olmasalar da, anoreksikler aslında kendilerini yıkıcı davranışlarda bulunurlar. Arkadaşlarınızda veya aile üyelerinizde anoreksiya varlığına işaret edebilecek herhangi bir işarete dikkat etmeniz çok önemlidir. Anoreksi tedavi edilebilir ve insanlar uygun teşvik ve destek alırlarsa hastalıktan tamamen iyileşebilirler.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Anna Nicole Smith: Kaza Sonucu Aşırı Doz?

Anoreksi – Toplumun Neden Olduğu Bir Hastalık mı?