Tanıdığınız ve sevdiğiniz birinin depresyona sahip olması da iç karartıcı bir durumdur. Yalnızlık ve üzüntü içinde yuvarlanmayı izlemek, ikiniz arasında büyük bir sürtüşmeye neden olabilir. Bu korkudan ve depresif kişinin ihtiyaçlarının ve semptomlarının yanlış anlaşılmasından kaynaklanmaktadır.
Depresyonun nedenlerini bilmek, bize veya sevdiklerimize böyle bir şey olmasını önlememizi sağlar.
Pek çok uzman, bir ailenin soyunda depresyon olduğu biliniyorsa, depresyonun kalıtsal olabileceği konusunda hemfikirdir; Bir sonraki neslin de buna sahip olma ihtimali yüksektir.
Kendine güveni olmayan ve benlik saygısı düşük olan kişiler de depresyona yatkındır. Hayatlarında olumlu bir yön bulmazlar, bu yüzden depresyona girerler. Günlük yaşamda strese maruz kalan kişiler de depresyon adayı olabilir.
Tıp bilimi ayrıca son zamanlarda depresyonun bir kişinin fiziksel iyiliği ile büyük ölçüde ilişkili olduğunu keşfetti. Bir kişi yaşamı tehdit eden bir hastalık veya kaza geçirmişse, bunu depresyon takip eder.
Büyük bir duygusal hayal kırıklığına neden olan kişisel bir kayıp da depresyonu tetikleyebilir. Kötü bir ayrılık, ölüm, bir işten kovulma, bunların hepsi bir insanı depresyona sokabilecek sebeplerdir.
Araştırmalar, kadınların depresyona yakalanma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu göstermiştir. Bunlar yaşadıkları hormonal değişikliklerden kaynaklanır. Kadınların tek ebeveyn, çalışan anne olmanın da yaşadığı stres, hem evdeki hem de ofisteki sorumluluklarının hepsi hareketli bir faktör olabilir.
Erkekler ve kadınlar depresyonda farklı belirtiler gösterir. Erkekler genellikle sinirli ve sabırsızdır, bu yüzden depresyonu varsa bazen teşhis etmek zordur. Ayrıca bunu kendilerine saklamaları daha olasıdır.
GIPHY App Key not set. Please check settings