içinde

Çocuğunuzun Ayrılık Kaygısıyla Başa Çıkmasına Yardımcı Olun

Bebeğiniz sekiz aylık ve üstü yaşlandığında, Dr. Jekyll ve Bay Hyde’ın hikayesinden çıkmış bir karaktere benzediğini fark edebilirsiniz. Bir an, evinizde sevecen, dışa dönük ve gülümsemelerle dolu Miss Wonderful, ve başka bir an, tanıdık olmayan veya yeni olan şeylerin ve insanların etrafındayken endişeli, yapışkan, huysuz ve kolayca korkan Terry korkunç.

Korkmayın. Bu kesinlikle çocuğunuzun birden fazla kişilik geliştireceği anlamına gelmez. Sadece, tanıdık ve alışılmadık durumları ayırt etmesini sağlayan bir beceri geliştirdi.

Yabancılarla ilgili kaygı ve sizi görmediğinde bu yaştaki bebekler için normal bir kilometre taşıdır ve asla endişelenmenize gerek yoktur. Onu terk ettiğinizde biraz fazla yapışmış ve ağlarken ya da ona aşina olmayan biri ona yaklaştığında, ayrılık kaygısıyla başa çıkmasına yardımcı olmak için yapabileceğiniz yollar vardır.

İlk ipucu: Henüz uykusuz veya aç olan bebeğinizi bırakmayın. Bir bebek aç ve yorgun olduğunda ayrılık kaygısına karşı daha savunmasızdır. Dışarı çıkmayı planlıyorsanız, kestirdiğinden ve dolu olduğundan emin olun.

İkinci ipucu: Nesnenin kalıcılığını öğretmek için çocuğunuzla “peek-a-boo” oynayın. Bu, Anne veya Babam gittiğinde, gitmedikleri ve yine de geri gelecekleri anlamına gelir. Oyuncaklarıyla peek-a-boo oynayarak bu oyunun bir varyasyonunu yapın. Bebek Einstein Kuklasını bir yastığın altına ya da kanepenin arkasına saklamaya çalışın ve çocuğunuzu neşe dolu bir göz atma çığlığıyla yeniden ortaya çıkararak şaşırtın! Bu, çocuğunuza nesnelerin gözümüzün dışında olsalar bile hala var olduğunu ve Anne veya Babam dışarı çıktığında bebeğin korkacak bir şey olmadığını çünkü geri döneceklerini öğretecektir.

Üçüncü ipucu: Evde kısa ayrılık seansları uygulayın. Örneğin, bebeğinizi birkaç dakikalığına birkaç güvenli oyuncakla birlikte çocukların açamayacağı bir odada yalnız bırakın. Ağlarsa, onu teselli etmek için aceleyle geri dönme. Bir süre rahat etmesine izin ver ve sonra sakinleşince geri dön. İlk ağlamasında hemen onun yanına koşarsanız, sizi çağırmanın bu yolu olduğu fikrine kapılacaktır. Yalnız kalmanın o kadar da kötü olmadığını anladığında, ayrılık kaygısıyla daha kolay baş edebilecektir.

Dördüncü ipucu: Ayrılırken arka kapıdan kaçmaya çalışmayın. Çocuğunuza birkaç saatliğine gideceğinizi ve veda edeceğinizi söyleyerek dürüst olun. Çocuğunuza her zaman geri döneceğinize dair ona bolca sarılma ve öpücükler yağdırarak güvence verin. Sürekli aniden ortadan kaybolursanız, bu sadece yarardan çok zarar verir ve üzerinde daha fazla endişe yaratır. Ancak, güvenmeyi ve geri döneceğinizden emin olmayı öğrenirse, ayrılmanızda zorlanmayacaktır.

Beşinci ipucu: Onu yabancılardan koruyun. Çocuğunuz bir yabancının yanağını çimdiklemesi konusunda endişeliyse, ne kadar sevimli olduğuna hayranlık duyuyorsanız, iltifat için kişiye teşekkür edin ama aynı zamanda kibarca çocuğunuzun yabancıların yanında rahatsız olduğunu söyleyin.

Bir çocuğun dünyası sorunsuz görünse ve sadece oynaması ve üzerinde çalışacağı oyunlar olsa da, bir çocuk da bazı zor zamanlardan geçer. Çaresiz oldukları ve yalnızca ebeveynlerine bağlı oldukları için, güvenecekleri rahat omzunu kaybetme korkusuna sahipler. Bu yüzden çocuğunuzun ayrılık kaygısının üstesinden gelmesine yardım etmeniz önemlidir.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

İngilizce Ders Planınızı Yazmanıza Yardımcı Olun

Evde Çalışın: Kendi Patronunuz olun !! Hemşirelik Ajansı İşine Nasıl Başlanacağına Dair Kapsamlı Bir Kılavuz