içinde

Yaşam Tavsiyesi: Pencereden Bakmak

Cep telefonları, mobil bilgisayarlar ve diğer ileri teknoloji cihazlardan oluşan günümüzün metropol dünyasında yaşamak sadece telaşlı değil, aynı zamanda kişisel değildir. Para kazanıyoruz ve daha sonra daha fazla para kazanmak için zamanımızı ve çabamızı harcıyoruz. Bitiyor mu? Genelde asla tatmin olmadığımız için değil. Kendimizi kaç kez daha fazla paramız olsaydı hayatın bu kadar tatlı olacağına ikna ettik? Ama sonra, önemli bir zam aldıktan sonra, bunun yeterli olmadığını ve daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu anlıyoruz?

Ne yapmalısın?
Robin Sharma’nın Monk’un bunu söylediği ve keşişin söylediği gibi hayatla ilgili birçok kitap okudum ve hepsi paranın gerekli olmadığını söylüyor. Ama bu. Nakit ve birçoğu olmadan yapabilir misin? Yapamayacağımı biliyorum.

Bu yüzden mahalle Hahamına gittim ve hayattaki gerçek yolumu bulmama yardımcı olacak tavsiyeler istedim.

Haham başını salladı ve beni pencereye götürdü. “Ne görüyorsun?” o bana sordu.

Hemen cevap verdim, “İnsanların ileri geri yürüdüğünü görüyorum ve sol köşede bir kör adam sadaka için yalvarıyor.”

Haham başını salladı ve beni büyük bir aynaya götürdü. “Şimdi bak ve bana ne gördüğünü söyle?”

“Kendimi görebiliyorum” diye yanıtladı adamım.

Haham gülümsedi. “Şimdi başka kimseyi göremezsiniz. Ayna ve pencere aynı hammaddeden yapılmıştır: cam, ancak bunlardan birine ince bir gümüş tabakası uyguladıkları için, ona baktığınızda görebileceğiniz kendi yansımanızdır. ”

Haham kolunu omuzlarıma koydu. “Kendinizi o iki cam parçasıyla karşılaştırın. Gümüş tabaka olmadan diğer insanları gördünüz ve onlara şefkat duydunuz. Gümüşle kaplı olduğunuzda, sadece kendinizi görürsünüz.”

Haham’a baktım ve baktım. “Anlamıyorum.”

Haham devam etti. “Başkalarını tekrar görmek ve sevmek için gözlerinizin üstündeki gümüş örtüyü kaldırmaya cesaretiniz varsa, birisi olacaksınız.” Sırtımı okşadı ve yoluma yolladı.

Ne dediğini düşündüm ve bir anlamı olduğu sonucuna vardım. Evet. Paraya ihtiyacımız var ve parasız bir varoluşu sürdürmeyi hedeflememeliyiz; anlamsız ve sadece bize ve ailelerimize gelecekte birçok kalp kırıklığına neden olacak.

Bunun yerine, Haham’ın bana verdiği tavsiyelere uymamızı öneriyorum. Hayata gümüş bir örtüyle yaklaştığımızda görebildiğimiz tek şey kendimizdir. Ama bu örtüyü bir kenara atarsanız, diğer herkesi görebilir ve hissedebilirsiniz.

Sonuç:
Hayatta, her iki tür aynaya bakmamıza izin verilir ve bakabilmeliyiz, ancak bir aynanın sadece bizi yansıttığını unutmamalıyız; bir pencere şefkatin, sağlığın ve gerçek zenginliğin kapısıdır. Başka bir deyişle, mutlaka servet isteyin, ancak sizi yaşamdan, insanlardan, çocuklardan ve fakir ve muhtaçlardan caydırmasına izin vermeyin.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Yaşam Tavsiyesi: Kayıp Bir Arkadaş Konuşuyor

Kanser Tedavisinden Sonra Yaşam – Bir Hayatta Kalandan İpuçları