Vücutta uygun miktarda testosteron bulundurmak, genel sağlık ve refahı sürdürmek için önemlidir. Testosteron, gelişmiş libido, enerji, bağışıklık fonksiyonu ve osteoporoza karşı koruma için gerekli olan bir steroid hormondur. Ek olarak, bu hormon saç modelleri, kaslar ve ses modülasyonu gibi belirli erkek özelliklerinin gelişimini destekler. Testosteron bir erkeklik hormonu olarak kabul edilse de, kadınların kas ve kemik gücü için küçük miktarlarda da ona ihtiyacı vardır. Genel olarak, yetişkin bir erkek erkek, kadın meslektaşlarından yaklaşık sekiz ila on kat daha fazla testosteron üretir. Erkeklerde testosteron üretimi ergenlik döneminde artar. Kan dolaşımındaki normal testosteron seviyeleri yaklaşık 359 ve 1230 nanogramdır. İnsanlar yaşlandıkça testosteron üretiminde düşüş yaşanır. Bu düşüş düşük cinsel dürtü, sürekli yorgunluk, depresyon ve güç kaybına neden olur. Ayrıca erkeklerde çok düşük testosteron seviyeleri obezite ve kalp krizi riskini artırır.
Düşük testosteron seviyeleri, testislerin yeterli miktarda testosteron üretememesinden kaynaklanır. Bu gelişme tüm vücut sistemini etkiler ve birçok fizyolojik, kimyasal ve hormonal değişikliğe neden olur. Yaş, testosteron üretimindeki düşüşün tek sorumlusu değil. Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen hormon araştırma laboratuvarı ZRT Laboratuvarı başkanı PhD David Zava’ya göre, birçok faktör düşük testosteron seviyelerine katkıda bulunuyor. Çevresel toksinler, uzun süreli stres ve depresyon, vücudu testosteron üremesini düşürmek için tetikleyebilecek faktörlerden sadece birkaçıdır. Yaşam tarzı da bu hormonun üretiminin azalmasında bir faktör olabilir. Aşırı içme, sigara içimi egzersiz eksikliği ve sağlıksız beslenme testislere zarar verebilir ve testosteron üretimini düşürebilir. Bu maddenin düşük üretiminin diğer nedenleri hipertansiyon, anabolik steroid kullanımı, reçeteli veya reçetesiz ilaçlar, ameliyatlar, kanserler ve enfeksiyonlardır.
İnsanlar yaşam tarzlarını değiştirerek, diyetlerini geliştirerek veya günlük yaşamlarına egzersiz programları dahil ederek testosteron seviyelerini iyileştirebilirler. Egzersiz ve diğer fiziksel aktivitelerin testosteron seviyelerinde ölçülebilir gelişmeler gösterdiği kanıtlanmıştır. Ancak, aşırı eğitimden kaçınmak için bu faaliyetler uygun şekilde yapılmalıdır. Aşırı eğitim, yorgunluğa ve kısırlığın azalmasına neden olur, sperm kalitesini ve miktarını geçici olarak azaltır. Bunun nedeni, vücudun egzersiz sırasında bedeni inşa etmek ve iyileştirmek için kelimenin tam anlamıyla kendini “öldürmesi” ve normal hücre gelişimine ulaşmak için dinlenmeye ihtiyaç duymasıdır. Yoğun fiziksel aktiviteler, kan dolaşımındaki sperm üretimini etkileyen hormon seviyesini azaltabilir. Bu sperm seviyeleri yaklaşık üç gün sonra neredeyse normale döner. Birkaç saatlik eğitimden sonra kahve içmenin, kafeinde bulunan antioksidanlar nedeniyle sperm kalitesini koruyabileceğini de eklediler.
Bu ayarlamalar işe yaramazsa, bu eksikliği tedavi etmek için mevcut farklı seçenekler vardır. Genel tedaviler arasında testosteron enjeksiyonları, yamalar ve haplar bulunur. Piyasada hormon seviyelerini artırdığı iddia edilen bitkisel takviyeler ve vitamin ürünleri gibi birçok ürün bulunmaktadır. Bu ilaçlara ek olarak, testosteron üretimini teşvik etmek için replasman tedavisi de yapılabilir. Geliştirilmiş kas kütlesi, artan kemik yoğunluğu, daha yüksek enerji seviyeleri, azalan sinirlilik ve anksiyete, testosteron replasman tedavisi ile ilişkili faydalardan bazılarıdır.
Düşük testosteron seviyeleri birçok yaşlı erkeğin refahı ve sağlığı için potansiyel bir tehdit oluştursa da tedaviler basit değildir. Bireyler, doktorlarla veya diğer tıp uzmanlarıyla konuşmaya ve düşük testosteron seviyeleri için birçok çarenin avantaj ve dezavantajlarını tartmaya teşvik edilir. Erkeklerde testosteron düzeylerini artırmak mümkündür, ancak bu sadece tıp uzmanlarının tavsiyeleri ile yapılmalıdır.
GIPHY App Key not set. Please check settings