Pau D’arco Özü Vs. Kanser ve HIV

Pau d’arco, Brezilya yağmur ormanlarında yetişen bir ağaçtır. Brezilya’da ağaç Tahuari olarak adlandırılır ve yağmur ormanlarındaki yerli halk tarafından her şeye çare olarak kullanılmıştır. Pau d’arco’nun tıp bilimiyle ilgilenen iki bileşeni vardır: Beta-lapachone ve lapachol, tıp biliminde anti-kanser ajanları olduğu kanıtlanmış topoizomerazlar. Bununla birlikte, karanlık bir tarafı var: Şiddetli mide bulantısı ve aneminin yan etkilerine sahip olabilirler.

Pau d’arco’daki bu iki bileşenin, akciğer, meme, kolon, prostat, malign melanom, HIV (seviye 1) ve lösemili kanser hastalarını önemli ölçüde iyileştirmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte, bulantı ve anemi yan etkileri, doktorların kafasında etkinliği konusunda şüpheye neden olmuştur. Doktorlar, pau d’arco bileşenlerinden ikisini izole ettiler ve bunların harika anti-kanser bileşikleri olduğunu, ancak yüksek seviyelerde toksik olduklarını söylediler. Şifalı bitkiler doğayı değiştirmeye değil, doğaya yardım etmeye ve korumaya inanırlar; bu nedenle, pau d’arco’nun bilinen toksisite düzeyleri, mide bulantısı ve anemisi olmayan bütün bir bitkinin özütü olarak alınması gerektiğine inanıyorlar – izole bileşikler olarak değil. Doğal olarak, 10 ton bitki materyali alıp, yüzlerce bileşenden ikisini çıkarmak ve onu konsantre bir ilaç haline getirmek kadar güçlü değildir. Bununla birlikte, bir çay veya özüt olarak alındığında birçok harika faydası vardır ve ciddi bir hastalığı olan biri, doktor gözetiminde pau d’arco alabilir ve olumlu değişiklikleri görebilir.

Pau d’arco’nun ağrı ve kansere yardımcı olduğu gösterilmiştir. Kanser hastaları, gözetim altında tıbbi bakımla pau d’arco kullandıktan 3-8 ay sonra kendilerini remisyonda buldular. Theodore Meyer, pau d’arco’nun faydalarını öğrendi ve hastaları üzerinde kullandı ve 5 terminal lösemi hastasının tamamen iyileştiğini bildirdi. Beta-lapachone, kromozomların sıkı şekilde sarılmasını sağlar ve bu nedenle hücre protein yapamaz. Sonuç olarak hücre büyümeyi durdurur. Kanser hücreleri normal hücrelerden çok daha hızlı büyüyüp çoğaldığından, normal hücrelere göre topoizomeraz inhibisyonuna karşı daha savunmasızdır. Beta-lapachone ayrıca, AIDS’e neden olan HIV-1’in kopyalanmasına müdahale eder ve böylece hastalığın ilerlemesini yavaşlatır.

Belki de modern bilim, pau d’arco’dan izole edilmiş oldukça konsantre bileşik formlarını aldığınızda yan etkilere neden olan bileşenleri çıkarmanın bir yolunu bulacaktır. Bilim adamları, beta-lapakona göre bir kimyasal olan, hücre kültürü testlerinde daha düşük toksisite seviyelerine sahip olduğu ve daha etkili olduğu kanıtlanmış olabilecek 3-alil-beta-lapakonu keşfettiler. Bununla birlikte, doktorların ve bilim adamlarının HIV ve AIDS hastalarında olduğu gibi etkili bir kokteyl bulabilmeleri için daha fazla test yapılması gerekecek. Bu, mide bulantısı ve anemiyi azaltabilecek ve pau d’arco ile birlikte alındığında herhangi bir kontrendikasyonu olmayan diğer bitkilerle yan etkileri dengelemek için bir kombinasyon oluşturacaktır. Örneğin, şiddetli mide bulantısı için dahili olarak alındığında etkili olan geleneksel olarak kullanılan iki bitki özü vardır: Papatya çiçeği ve hindistan cevizi. Ayrıca, karahindiba kökü son derece yüksek demir içeriğine sahiptir ve kansızlığa karşı savaşmaya yardımcı olabilir.

Bu araştırma makalesi, farkındalık yaratmak ve tüketicilere mevcut bilimsel bilgilere genel bir bakış sağlamak için yazılmıştır. Daha fazla ilgilenmek için, Amerikan Botanik Konseyi tarafından önerilen Kenneth Jones’un 152 sayfalık Pau D’Arco adlı kitabı var. Amazon.com’dan 7,50 $ karşılığında edinilebilir.