Artan obez bireyler için kilo verme ameliyatı, bir noktada gerçek bir düşünce ve alternatif haline gelmesi gereken bir gerçektir. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde obezite, hızla uluslarımızın bir numaralı sağlık sorunu haline geliyor. Obezitenin sağlığımızın geri kalanı üzerindeki şaşırtıcı etkisi eşsizdir. Bunun nedeni, vücudumuz obez olduğunda, vücudun her kısmının etkilenmesidir. Sadece uzuvlar değil, sadece kalp değil, her organ, doku ve hücre.
Obezite tedavisinde pek çok ilerleme kaydedilmiştir ve çoğu insanın ilk obezite ikilemini çözmek için aradığı seçenek cerrahidir. Vücudunuz belirli bir ağırlığa ulaştığında artık egzersiz yapamazsınız; basit hijyen görevlerini yerine getirmek genellikle imkansız hale gelir. Egzersiz ve hareketlilik kilo kaybına neden olacak seçenekler değildir. Mevcut diğer tek alternatif, vücudun daha az yiyecek almasına neden olan cerrahi prosedürlerdir. Prosedürler aslında büyük miktarlarda gıdanın yutulmasını yasaklar. Sadece yemek yiyemeyeceksin. Bu, vücudun kendi kendine beslenmeye başlamasına neden olur. Vücut süreçlerinin işleyişini sürdürmek için depolanan yağı kullanmak. Bu, kilo vermeyi tetiklemenin sert bir yoludur, ancak çoğu kişi için tek seçenek haline gelmiştir.
Ama bu güvenli mi? Bu, vücudumuzun güvenli bir şekilde kilo vermesine ve normal vücut kütlesi seviyelerine geri dönmesine izin veriyor mu? Bazen güvenlidir ve bazen bir kişinin vücudu uyum sağlayamaz. Tıp mesleği, tüm kilo verme ameliyatı hastalarının ölümcül yan etkilerden korunmasını sağlamak için özenle çalışmaya devam ediyor, ancak bu oluyor. Hiçbir ameliyat aptalca kanıt değildir, her ameliyata girmeniz gerektiğinde, her türlü risk vardır. Kilo verme cerrahisiyle ilişkili riskler, özellikle morbid obezite düzeylerine ulaşmış kişiler için (önerilen vücut ağırlığının 100 pound üzerinde), sürekli obezite ile ilişkili riskten daha az tehlikelidir.
Günümüzde mevcut olan geleneksel seçenekler, vücudun yiyecek alma kabiliyetini doğrudan kısıtlayan veya yiyecek emilim oranını yavaşlatan minimal invaziv ameliyatlardır. Her iki ameliyat da minimal invazivdir, yani büyük kesilere gerek yoktur ve ameliyatın çoğu laparoskopik teknik kullanılarak tamamlanır. Amerika Birleşik Devletleri obezite oranlarının yükseldiğini görmeye devam ederse, bu ameliyatlar ve geliştirilmekte olan diğer teknikler bizim neslimiz için daha yaygın hale gelecektir.
GIPHY App Key not set. Please check settings