Basit bir ifadeyle, karbonhidratlar çeşitli enzimler tarafından basit şekerlere, sonra glikoza parçalanır, böylece kana emilebilirler. Sindirim enzimleri biyolojik makas gibidir – uzun nişasta moleküllerini daha basit moleküllere bölerler.
Uzmanlara göre tükettiğimiz tüm yağları yakamazsak geri kalanı yağ dokusu olarak depolanır. Bu yağ yakma yeteneği, kan dolaşımımızdaki insülin miktarı ile belirlenir. [Not: İnsülin salınımında önemli bir faktör, tüketilen karbonhidratlı gıdaların veya öğünlerin glisemik indeksi (GI) değeridir.] İnsülin seviyeleri düşük olduğunda, esas olarak yağ yakarız. Yüksek olduklarında, çoğunlukla karbonhidrat yakarız. Ancak, insülin duyarsızlığından muzdarip bireylerde olduğu gibi, insülin seviyeleri sürekli yüksek kaldığında bir sorun ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda, sürekli karbonhidrat yakma ihtiyacı, yağ yakma kabiliyetimizi azaltır. Sonuç? Yağlı (adipoz) doku olarak daha fazla yağ depolanır.
Genel olarak konuşursak, sindirim hızı karbonhidratın kendisinin kimyasal yapısı ve dolayısıyla enzimlerin aktivitesine ne kadar “dirençli” olduğu ile belirlenir. Basit bir şeker genellikle nişastadan çok daha az dirençlidir ve çok daha hızlı sindirilir veya metabilize edilir. Sindirimi yavaşlatan şeyler şunlardır: asit varlığı (mide sularından veya gıdanın kendisinden) ve çözünür lif varlığı.
Yüksek İnsülin Seviyeleri Obezite Riskini Artırabilir
Bu nedenle uzmanlar, yüksek insülin seviyelerini daha az yağ yakma yeteneği ile obezite ile ilişkilendiriyorlar. Ve görebileceğiniz gibi, yüksek insülin seviyeleri tipik olarak yediğimiz karbonhidrat türüne göre belirlenir. Yüksek GI yiyecekler veya yemekler, orta veya düşük GI gıdalardan daha yüksek insülin seviyelerini tetikler. Bu nedenle Glisemik Endeks, karbonhidrat yeme alışkanlıklarını değerlendirmede çok önemli olarak kabul edilir.
Gördüğümüz gibi, insan vücudu glikozla besleniyor. Bu nedenle tüm yiyecekler yakıt olarak kullanılmadan önce glikoza dönüştürülmelidir. Karbonhidratlar, protein veya yağdan daha kolay glikoza dönüştürülür ve vücudun “tercih edilen” enerji kaynağı ve beynin temel enerji kaynağı olarak kabul edilir.
Basit karbonhidratlar (meyve şekeri hariç) daha kolay glikoza dönüştürülür çünkü moleküler yapıları midede ve ince bağırsakta daha hızlı parçalanır. Bu nedenle, bu karbonhidratlar kan dolaşımındaki glikoz seviyelerini oldukça hızlı bir şekilde yükseltir (30 dakikadan az). Bu, zaman zaman aşırı derecede düşük kan şekeri seviyesinden muzdarip olan şeker hastalarının şeker gibi basit karbonhidratlı yiyecekler yiyerek dengelerini hızlı bir şekilde yeniden sağlayabildiklerini açıklıyor.
GIPHY App Key not set. Please check settings