içinde

Duygudurum Bozuklukları Genetik Olarak Bağlantılı Olabilir

Herkesin içi biraz deli, ya da sözler öyle. İstatistikler geçilecek bir şeyse, eski söz oldukça doğrudur. Araştırmalar, herkesin en az bir kez, genellikle depresyon veya sosyal anksiyete bozukluğu gibi bir duygudurum bozukluğu şeklinde bir akıl hastalığıyla mücadele ettiğini gösteriyor. Aslında, çoğu insan, özellikle mevsimsel duygudurum bozukluğu olan kişilerde, farkında olmadan hayatlarında en az bir kez duygudurum bozukluğu yaşadı. Bu sorunlar oldukça yaygındır ve çoğu durumda, sadece kısa bir süre için ortalıkta olsalar bile, bir kişiye gerçekten kalıcı bir zarar vermeden geçer. Özellikle depresyon gibi bir duygudurum bozukluğu durumunda endişeye neden olma eğiliminde olan uzun vadeli vakalardır.

Son zamanlarda yapılan araştırmalar, duygudurum bozukluğu olan ebeveynlerin onları çocuklarına geçirme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. Şu anda sadece küçük bir kanıt var ve teorinin henüz kesin bir kanıtı yok, ancak bu, zemin kazanan bir fikir. Depresyon gibi bir duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluğun genetik olarak aktarılabilen bir şey olduğu bilinmektedir. Johns Hopkins tarafından yürütülen araştırma, bu türden diğer bozuklukların da genetik olarak bipolar ile bağlantılı olduğunu ve panik bozukluğu, depresyon ve panik atakların listelendiğini buldu. Sonuçlar, bipolar gibi, bu koşulların da genetik olarak miras alınabileceğini ve bipolar ile aynı genetik faktörler tarafından tetiklenebileceğini ima etti. Veriler, hangi belirli genomun veya ipliğin sorumlu olduğunu göstermese de, problemleri anlamak ve tedavi etmek için büyük bir adım olarak kabul edilir.

Bulgular, bipolar bozukluğu olan ebeveynlerin çocuklarında artmış bir risk olduğunu ve daha sonraki bulgular, yaşamın ilerleyen dönemlerinde diğer duygudurum bozukluğu türlerini geliştirdiklerini göstermektedir. Testlere göre risk, her iki ebeveyn de bipolar vaka olsaydı arttı. Bu genetik bağlantı, özellikle çalışmanın gözlemlediği şeyin doğası nedeniyle, akıl sağlığı alanındaki birçok bilim insanı ve uzmanın ilgisini çekti. Her tür davranış veya duygudurum bozukluğunun semptomları, deneklerin hepsi aynı aileden olsa bile, kişiden kişiye büyük ölçüde değişebilir. Bazıları, genetiğin ona karşı savunmasızlığı tetikleyebileceği veya artırabileceği halde, bunun tek faktör olamayacağını ve bazılarının inandığı kadar önemli bir bileşen olamayacağını iddia ediyor.

Genetik bağı tespit etmedeki bir başka komplikasyon, örtüşen semptomlar şeklinde ortaya çıkıyor. Bir bozukluk aynı kişide bir başkasının semptomlarını gösterebilir, o kişide sadece bir tane olsa bile. Yani bipolar olan biri paniğe benzer semptomlar gösterebilir, ancak bu sadece panik bozukluğu değil panik görünümünü taşıyan bipolardır. Bu sadece akıl sağlığı uzmanlarının uğraştıkları sorunun ne olduğunu anlamalarını zorlaştırmakla kalmadı, aynı zamanda çalışmanın sonuçlarını (çalışmanın doğruluğu değilse) doğrulamayı da çok zorlaştırdı. Sonuçların veya onlara yol açan verilerin kesinliğini tespit etmenin çok az yolu olan genetik bağlantı, daha fazla çalışma düşünülse bile, spekülasyon olarak kalır.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Fitness İlerlemenizi İzleme: Tahmin Etmeyin – Ölçün!

Morbid Obezite Detayları