Daha önce bir ‘diyet’ uyguladıysanız, bu kelimenin ne kadar korkutucu olduğunu bilirsiniz. Diyet yoksunluk demektir, değil mi? Yanlış. Düşük karbonhidrat diyeti ile yoksunluk yoktur. Aslında, geleneksel diyetlerin izin vermediği birçok şeyi yeme özgürlüğüne sahipsiniz. Sadece karbonhidratları tüketmeniz yeterli! Karbonhidratlar (veya sevgiyle anılan karbonhidratlar) bir tür kompleks şekerdir. Karmaşıktırlar çünkü vücut tarafından parçalanması gereken bir tür sargıları vardır. Karbonhidratlar hemen hemen her tür gıdada bulunur – ekmek, makarna, sebze ve meyveler. Karbonhidratlar, daha sonra glikoz adı verilen basit şekerler oluşturmak için parçalandıkları karaciğerde depolanır. Karbonhidrat bakımından zengin bir diyet, vücuda fazla şeker sağlar. Bu obezite, diyabet, hipoglisemi, hipertansiyon ve tip II diyabete yol açar. Araştırmalar, geleneksel düşük yağlı, düşük kalorili diyetin kilo vermede etkisiz olduğunu kanıtladı.
Düşük karbonhidrat diyetinde, diyetteki karbonhidratlar yağ ve proteinlerle (kümes hayvanları, peynir, et, balık ve yumurta; çok sayıda sebze) değiştirilir. Karbonhidratlar ideal olarak günlük kalori alımının sadece% 5-10’unu oluşturmalıdır. Bu diyetin arkasındaki mantık, karbonhidratların insülinin etkisiyle kolayca yağa dönüştürülmesidir. Yüksek insülin seviyeleri vücutta yağ birikmesine neden olur. Yani şişman oluyorsun. Kandaki yüksek şeker, beyindeki açlık sinyallerini de uyarır. Bu, daha fazla karbonhidrat tüketmenize neden olan açlık isteklerini yaratan şeydir. Yani bu gerçekten bir kısır döngüdür, burada ne kadar çok yerseniz, o kadar çok istersiniz.
Bu kısır döngüye son vermenin tek yolu karbonhidrat alımını sınırlamaktır. Yakında insülin seviyeleri düşmeye başlar ve glukagonlar üretilir. Şimdi, glukagonlar iyi adamlardır – yağ yakarlar ve arterleri açar. Düşük karbonhidrat diyetleri daha hızlı kilo vermeyi kolaylaştırır ve kan şekeri seviyesini dengeler (şeker hastaları, dinliyor musunuz?).
Düşük karbonhidrat diyetine nasıl başlanır:
Diyetin başlangıcında kabızlık oluşabileceği için bol su tüketin
-Fiber ve vitamin takviyeleri alınması gerekiyor
-Şeker, hamur işleri ve beyaz un tabu
-Kafeinden kaçının
-Düzenli egzersiz
-Doymuş yağlardan kaçının
Uyarı kelimesi:
Piyasadaki birçok ürün “şekersiz” olarak işaretlenmiştir. Ancak bu maddelerden kaçınılmalıdır. Şekersiz, karbonhidratsız yapmaz. Şekersiz kekler, bisküviler ve atıştırmalıklar hala şekere dönüşen nişasta içerir. “Şeker eklenmemiş” etiketlerine dikkat edin. Bu sadece üreticinin ürüne fazladan şeker eklemediği anlamına gelir.
Lifler sizin için iyidir. Hem çözünen hem de çözünmeyen lifler, sağlık için gereklidir.
Siz kilo vermeden vücudunuzun küçülmesi oldukça normaldir. Öyleyse vücut ölçülerinizi alın. Kendinizi aç bırakmayın veya aç kalmayın. Daha küçük öğünler yiyin ve sıklığı artırın. Kalori alımını sınırlamayın, çünkü bu metabolizmayı yavaşlatır ve vücudu “açlık moduna” zorlar. Bunun yerine, diyetinizdeki yağ ve proteini artırın.
Egzersizsiz bir diyet, “1” olmadan “10” gibidir. Egzersiz seviyenizi artırın ve rutininize biraz ağırlık ekleyin. Bir diyet günlüğü tutun ve ne tükettiğinizi titizlikle ve dürüstçe kaydedin.
Fazla kilo gittiğinde ve kan kimyanız ve enerji seviyeniz stabilize olduğunda, diyetinize daha fazla karbonhidrat eklemeye başlayabilirsiniz.
GIPHY App Key not set. Please check settings