Asit Reflü, yaygın olarak GERD, Gastroözofageal Reflü Hastalığı olarak bilinen bir hastalıktır. Bu, midenin sıvı içeriğinin yemek borusunda reflü olması durumu ile tanımlanır. Bu sıvı yemek borunuzun iç yüzeyinde hasara ve iltihaplanmaya neden olabilir. Geri akan sıvı mide tarafından üretilen pepsin ve asit içerir. Pepsin, midemizde bulunan proteinlerin sindirimini başlatan enzimdir. Yetersizliği olan sıvı, ince bağırsakları mideye bağlayan duodenumdan geri dönen safra da içerebilir. Asit reflüde en çok zarar veren bileşen asittir.
Asit Reflü, kronik bir durum olarak bilinir ve başa çıkması bir ömür sürer. Yemek borusunun iç yüzeyinde yaralanma olduğunda kronik bir durum elde edilir. Tedavi uygulanırsa sürekli olmalıdır yoksa sorunlar geri döner ve GERD de olur.
Vücudumuzun kendini asit reflünün yıkıcı etkilerinden korumanın yolları vardır. Reflü genellikle bir kişi sırtüstü yattığında veya uzanırken ortaya çıkar çünkü reflü sıvısı mideye serbestçe geri akabilir.
Kişi uyanıksa reflü olsun ya da olmasın defalarca yutar. Kişi yutulduğunda, reflü sıvısı mideye geri akar. Tükürük bezleri bikarbonat içeren tükürük üretir ve kişi her yutulduğunda bikarbonat içeren tükürük yemek borusuna iner. Bikarbonat yemek borusunda kalan az miktardaki asitte nötrleştirici görevi görür.
Aslında, midenin sıvı içeriğinin yemek borusuna geri akması çoğu standart kişide meydana gelir. Bir çalışma, reflünün GERD teşhisi konan hastalarda olduğu gibi normal bireylerde de düzenli olarak gerçekleştiğini bulmuştur. Ancak GERD’li hastalarda, reflü sıvısı daha fazla asit içerir ve asit yemek borusunda daha uzun süre kalır.
Bazı koşullar bir kişiyi asit reflüsüne karşı savunmasız kılar. GERD olan bir kişinin hormon seviyeleri de yükselebilir. GÖRH’den muzdarip olduğunuzu düşünüyorsanız, doktorunuzdan tıbbi yardım almanız önerilir.
GIPHY App Key not set. Please check settings