Kasık fıtığı, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde milyonlarca insanı etkileyen çok yaygın bir hastalıktır. Cerrahi bir hastalık olarak kabul edilen kasık fıtığı, dünya çapında binlerce yıllık operasyondan sorumludur.
Kasık fıtığı her iki cinsiyette de ortaya çıkabilse de, bozukluk ağırlıklı olarak erkekleri etkiler. Ayrıca bu tip fıtık, yaşlılarda, fiziksel eforu sıklıkla sürdüren kişilerde ve sigara içenlerde en yüksek insidansa sahiptir. Kasık fıtığı genellikle zayıf bir alt karın duvarının arka planında meydana gelir ve iç yumuşak dokuların içinden geçmesine izin verir. Kasık fıtığının semptomları şunlardır: karın ağrısı ve rahatsızlık (yoğun fiziksel efor veya ani hareketlerle yoğunlaşan), karın şişkinliği ve mide bulantısı. Kasık fıtığı olan bazı kişiler asemptomatiktir, bu da bozukluğun teşhis sürecini çok daha zor hale getirir.
Doğum kusurları, iç rahatsızlıklar veya karın duvarının kazanılmış zayıflıkları gibi kasık fıtığının gelişmesine yol açabilecek birçok faktör vardır. Yakın geçmişte, kasık fıtığı teşhisi konan hastaların çoğunun hastalıklarının en kısa sürede cerrahi olarak düzeltilmesi önerildi. Ancak günümüzde kasık fıtığı teşhisi konulan hastalarla uğraşırken cerrahi müdahalenin gerekliliği konusunda birçok tartışma vardır. Kasık fıtığı ameliyatı basit bir işlem olsa da, çoğu hasta ameliyat sonrası hastalığın nüksetmesini yaşar. Bu nedenle, çoğu durumda kasık fıtığı için cerrahi tedavi yalnızca geçici bir rahatlama sağlar ve cerrahi fıtık onarımı geçiren hastaların çoğu daha sonra komplikasyonlar nedeniyle hastaneye kaldırılır.
Doktorlar kasık fıtığı için çoğu cerrahi tedavinin etkinliğinden şüphe etmeye başladılar ve günümüzde sadece bozukluğun karmaşık formlarına sahip hastalara cerrahi müdahaleler öneriyorlar. Günümüzde komplike olmayan kasık fıtığı teşhisi konan hastaların çoğu, fıtıklarının cerrahi olarak onarılıp onarılmayacağına karar verme imkanına sahiptir ve çoğu durumda hastalar için en iyi seçenek cerrahiyi kesinlikle gerekli olana kadar ertelemektir. İstatistikler, kasık fıtığı ameliyatla düzeltilen hastaların zamanla hastalığın nüksetmesini yaşayabildiğini ve aslında ameliyatlarını geciktiren hastalara göre gelişen komplikasyonlara daha fazla maruz kaldıklarını göstermektedir.
Çoğu durumda, ameliyat geçiren hastalarda kasık fıtığının tekrarlamasına yol açan faktörler, doğal yatkınlıklarla ilgilidir. Görünüşe göre kasık fıtığı ameliyat sonrası nükseden hastaların çoğunda zayıf bir karın duvarı veya diğer iç fizyolojik anormallikler var. En yüksek relaps riskine maruz kalan kategoriler şunlardır: iç organlarda doğal kusurları olan kişiler (gastrointestinal problemler), karın duvarında fizyolojik anormallikleri olan kişiler ve kariyerleri yoğun fiziksel aktiviteler içeren kişiler. Bu kategorilere giren hastalara, hastalığın tekrarını ve hatta kötüleşmesini önlemek için kasık fıtığı ameliyatını mümkün olduğu kadar uzun süre ertelemeleri tavsiye edilir.
GIPHY App Key not set. Please check settings