içinde

Yönetim Eğitimi İpucu – Patronunuzu yönetmenin yedi yolu

Patronunuzu yönetme fikri paradoksal bir kavram gibi mi görünüyor? Varsa tekrar düşünün. “Patronunuzu yönetmezseniz, patron sizi yönetemez” deniyor. Araştırmalar, birçok çalışanın işten ayrılma nedeninin patronlarıyla paylaştıkları sağlıksız ilişkilerden kaynaklandığını gösteriyor. İnsanların işten ayrılmadıkları, patronlarını bıraktıkları da söyleniyor. Bazen yöneticileri batıran sorumluluklar, onların altında çalışanların da insan olduğunu unutmalarına neden olabilir. Yani, birlikte çalışmanız gerekiyorsa, patronunuzla ilişkinizi doğru kurmalısınız. Hala nasıl olduğunu merak ediyor musun? Okumaya devam etmek.

Patronların bugün oynadıkları roller, eski günlerde oynadıkları rollerden tamamen farklı. Sorumluluklar kadar öncelikler de büyük bir değişikliğe uğramıştır. Patronunuzun sizi dinlemeyi reddeden ve hayatınızı olduğu kadar zorlaştırmaya kararlı bir canavar olduğunu düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. Her gün binlerce çalışan hem ofis içinde hem de dışında danışmanların hizmetlerini arıyor. En sık görülen şikayetler, patronlarla kötü ilişkiler nedeniyle aşırı derecede yüksek stres seviyeleridir. İnsanlar ofislerinde önemli miktarda zaman geçiriyorlar. Aslında, günün daha iyi yarısı orada geçiriliyor. Eğer kıdemlileriniz ve meslektaşlarınızla bir yakınlık paylaşmazsanız, hayatı herkes için zorlaştırırsınız. Yakalama 22 durumundan bir çıkış var mı? Üretken olabilir, ancak kıdemli ile sağlıklı bir bağ paylaşabilir misiniz? Cevap, neyse ki evet! Tek yapmamız gereken bazı basit adımları takip etmek ve bir şey kontrolden çıktığında diğerinin sizin onayınızı beklediğini unutmayın. Bu, iş atlamaktan hoşlandığınız anlamına gelmez. Bu sadece biraz çabayla her şeyin daha iyi hale getirilebileceği ve barış sağlanabileceği anlamına gelir. İhtiyaç duyulan şey patronunuzun sizi daha iyi yönetebilmesi için iyi yönetilmesidir.

Aşağıdaki 7 ipucu patronunuzu daha iyi yönetmenize yardımcı olacaktır:

1. Asla kimseyle patronunuz hakkında dedikodu yapmayın.

Patronunuzun iş arkadaşlarınıza karşı ne kadar acımasız olduğu hakkında dedikodu yapmak, hayal kırıklığınızı dışa vurmanın en iyi yolu gibi görünse de, inanın bana, öyle değil. Dedikodunun sızma eğilimi vardır. Çok olumsuz bir izlenim bırakıyor. Patronunuz bunu duyarsa diye size olan inancını kesinlikle kaybedecektir. Motorlu bir ağız olarak etiketlenirseniz, şirkette gelecekteki beklentilerinizi tehlikeye atabilirsiniz.

2. Onunla doğrudan konuşun.

Omuzlarınızda ne kadar baskı olduğunu söyleyerek homurdanmak yerine, onunla doğrudan konuşmak en iyisidir. Ona ne tür bir işi tercih edeceğinizi söyleyin. Başlamak boşuna bir fikir gibi görünebilir, ancak bu, patronunuzla olgun ve anlayışlı bir ilişki kurmanın basamak taşıdır. Doğrudan ona söyleyene kadar patronunuzun ne istediğinizi asla öğrenemeyeceği gerçeğine saygı duymayı öğrenin. Ancak, strateji en baştan işe yaramazsa cesaretiniz kırılmasın. Sabırlı ol.

3. Patronunuza bağlı kalın.

Bir iş ne kadar sinir bozucu görünürse görünsün, yapmanız gerektiği gibi devam ederseniz, kesinlikle patronunuzun oyunu kazanacaksınız. Kalan soğukkanlılık ve omuz silkme, patronunuzun zihinsel “çalışmayan işçiler” tablosuna girmenin kesin işaretleridir. İnsanların küçük rekabetler barındırmak yerine şirketin hedefleri doğrultusunda işbirliği yapmaya ve çalışmaya başlaması her kuruluşun yararına olacaktır.

3. Sorun değil, çözüm sağlayın.

Patronunuzu sürekli olarak sayısız sorunla kovalamak yerine, bazen çözüm sunmayı deneyin. Bu size olan inancınızı artırmaya yardımcı olacaktır. Hiç kimse her gün bir tabak sorunla servis edilmekten hoşlanmaz. İyi yapılmış bir iş kesinlikle kredinizdir, bu yüzden kendi başınıza yapabileceğiniz kadar çok deneyin ve çözün.

4. Dikkatli olun.

Patronunuzun daha fazla deneyime sahip olduğunu ve aslında sizden daha fazlasını bildiğini unutmayın. Tavsiyelerini dinlemeyi öğrenin ve ona göre hareket edin. Ofise asla patronun görevinin hayatınızı cehenneme çevirmek olduğu düşüncesi ile başlamayın. O sadece sana karşı sert davranarak işini yapıyor. Şirketin hedeflerine ulaşmak onun sorumluluğudur ve bunu yapmamak ona kötü bir isim verir. Ona ve tavsiyelerine saygı gösterin.

5. Patronunuzun neyi tercih ettiğini öğrenin.

Bazıları yazılı raporları beğenirken, bazıları bunu doğrudan konuşmayı tercih edebilir. Neyi sevdiğini öğrenin ve tercihlerine değer verin. Popüler inanışın aksine, onu sürekli yanlış şekilde ovmak, bu konuda nasıl hareket etmeniz gerektiği değildir. Her işyerinde saygı duyulması ve uyulması gereken bir kültür vardır. Raporları tercih ettiği şekilde sunmak uzun vadede size yardımcı olur.

7. Patronunuzun insan olduğunu unutmayın.

Yelpazenin en tepesindeki bir iş yalnızdır ve sorumluluklarla şekillendirilir. Bazen huysuz olduğu için patronunuzu affedin. Sonuçta o da insan.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Yönetim Gurusu

Yönetim Eğitimi Mit, Büyü veya Kargaşa?