Ruhun bir sesi olup olmadığını hiç merak ettiniz mi? Ruhun sesini bildiğimizden daha fazla deneyimleyebiliriz. Dikkatinizi bedeninizin ve zihninizin arkasında yatan şeyin iç dinamiklerine her hareket ettirdiğinizde, ruhunuz kendini size gösterecektir.
Ruh, bedeninizin ve zihninizin dışında da deneyimlenebilir. Geçen gün arkadaşım Suzanne ile arabama biniyordum. Kendi içine çökmekte olan eski bir ahırdan geçtik.
Bir noktada bu ahır dik durdu. Güçlüydü ve yıllarca birçok araç ve hayvanı çevreledi. İnsanlarda olduğu gibi, bu ahır zamanla yaşlandı. Bir zamanlar birçok yaşam deneyimini barındırabilen bir yapı, şimdi zaman içinde askıya alınmış yaşamla dolu anların kırık bir yansıması haline geldi.
Sen ve ben, tıpkı bu ahır gibi içimizde deneyimleri barındıran yapısal bir zihin / beden sistemiyiz. Bu hatıraları hatırladığımızda, bu geçmiş deneyimler farkındalığımızı, dinginliğin yaşam ve canlılıkla dolu duygusal anıları yeniden yaşamamıza izin verdiği bir deneyim ifadesine doğru hareket ettirir. Bu içsel vizyonlar, hisler ve deneyimler ruhumuzun bizimle konuşma şeklidir.
Sessiz düşüncede, dikkatimiz ebedi olan yaşam ifadelerine kayar. Farkındalığımızın farkında olan parçamızdır. Bir parçamız, farkındalığımızın farkındadır ve rekabet etme, başarılı olma veya maddi dünyanın herhangi bir başka tezahürü ihtiyacıyla özdeşleşmez.
Ruhumuz, tüm ayrılık görünümlerinin ardında yatan şeyle özdeşleşmedir. Bu parçamızın görmesi için göze, işitecek kulaklara, dokunacak ellere, tatmak için dillere ve koklayacak burnumuza ihtiyacı yoktur. Ruhumuz, dünyamızın herhangi bir ifadesinden tamamen özgürdür. Ruhumuz, tüm bu dikkat niteliklerini aşılayan parçamızdır.
Ruhumuz her düşünce, söz ve eylem arasındaki sessiz boşluklardır. Bu hamile bir sessizliktir, her yeri kaplayan, her şeyi bilen ve sonsuzlukla dolu. Ruhumuz, et dünyasından ve Ruh dünyasından bir bağlantı noktasıdır. Varlığımızın biçimi ve biçimsiz halleri arasındaki kutsal insan ilişkisi, içimizde ve ötesinde uzamsal bir varoluş niteliği yaratır, böylece sonsuz olası korelasyonlar ruhumuzun yolu haline gelir.
* Bu alıştırmayı deneyin:
Bir dahaki sefere sabah uyandığınızda çevrenizi dinleyin, sadece dinleyin ve herhangi bir sesi analiz etmeyin. Dikkatinizin etrafınızdaki seslere çekilmesine izin verin. Sizden ne kadar uzakta olduklarına veya ne kadar yakın olduklarına dikkat edin. Hiçbir şeyi tanımlamaya çalışmayın – sadece dikkat edin. Sokaktaki kuşları, arabaları veya evinizin seslerini duyabilirsiniz. Şimdi, tüm bu sesleri fark eden tarafınıza dikkat edin. Bu parçan neye benziyor?
İçinde başka bir ses var. Sürekli konuşan, analiz eden ve yargılayan parçanızdır. Bu parçanız gününüzü planlamaya, organize etmeye ve endişelenmeye başlar. Çevrenizde gerçekleşen tüm olaylara tanıklık ederek sizi sessizlikten çıkaran parçanızdır. Bu parçan sabah seni yataktan çıkaracak.
Bu noktada, ikisini bilinçli olarak bütünleştirmeyi öğrenin. Yine de devam ediyorlar. Bu şekilde hayatınızdaki sıradan olaylar kutsal insan bilinci ve her an için minnettarlıkla dolu bir hayat olacaktır. Bu iki ses arasındaki farkı fark ettiniz mi? Biri dikkatinizi maddi dünyaya çekiyor. Diğeri sizi daha derin sessizliğe götürür – hayatın içsel niteliklerinin farkında olan parçanız Ruhun Sesi.
Sam Oliver, “A Fish Named Ed” kitabının yazarı
GIPHY App Key not set. Please check settings