Mahkeme salonlarındaki daha güçlü kanıtlar, her avukatın, sanığın ve davacının hayalini kurduğu şeyi gösterir. Son 1980’lerden başlayarak, tam da DNA profillemesiyle yüzeye çıkmaya başlayan şey buydu.
Parmaklarımıza kazınmış benzersiz bir desene ek olarak, her birimiz vücudumuzda oluşturulmuş benzersiz bir tanımlayıcıya sahibiz. DNA (deoksiribonükleik asit), biyolojik özelliklerimizi belirleyen genetik plandır. DNA, insan vücudundaki hemen hemen her hücrede bulunan uzun bir moleküldür. Gebe kaldığımızda, DNA’mızın yarısını annemizden ve yarısını babamızdan miras alırız. Her insanın DNA’sı% 99.9 özdeş olmasına rağmen, kalan% 0.1’lik kısım bir bireyi benzersiz şekilde tanımlamak için yeterlidir. DNA’mız, esas olarak karbon ve şekerden oluşan DNA’nın yapı taşları olan yaklaşık 3 milyar baz çiftinden oluşur. Bizi benzersiz kılan% 0,1 (3 milyon) baz çifti, DNA parmak izimizi oluşturur.
Son 20 yılda mahkemeler, suçları çözmek için DNA parmak izi olarak da bilinen DNA profillemesinin tutarlı doğruluğuna güvenebildi. DNA profili, 30 yıldan daha eski suçları çözmek için bile kullanıldı.
DNA profillemenin nasıl yapıldığı burada:
DNA profili çoğunlukla cinsel suçlarda (% 60), cinayetlerde (% 20), saldırılarda (% 7), soygunda (% 7), cezai hasarlarda (% 1) ve diğer durumlarda (% 5) kullanılmaktadır. < / p>
DNA profili oluşturma, yetkililerin üzerinde çalışması gereken şüphelilerin listesini daraltır. FBI, DNA profillemesinin, DNA örnekleri eşleşmediği için tecavüz şüphelilerinin üçte birini kovmalarına izin verdiği yorumunda bulundu. Yetkililer, örneklerin suç mahallerine yerleştirilme olasılığını kabul ediyor ve bu nedenle vakayı daha doğru bir şekilde çözmek için neden, silah, tanıklık ve diğer ipuçlarına dayanarak suçu araştırmaya devam ediyor.
GIPHY App Key not set. Please check settings