Değişime Direnişin Üstesinden Gelmenin Sırrı

Mahatma Gandhi, sizden daha fazla kimsenin size baskı yapamayacağını söyledi.

Bunun doğru olduğuna inanıyorum, özellikle de değişim söz konusu olduğunda. İnsanların değişimden çok korkunç koşullara katlanmalarına şahit oldum. Ve bu nedenle, bir işletme için uğraşılması en zor şeylerden biri olarak görülmesi şaşırtıcı değil.

Çoğu insan için daha korkutucu bir şey yoktur. Her şeyin tam olarak nasıl çalıştığını bilmenin ve nerede durduklarını bilmenin rahatlık bölgesini severler.

Hatta çoğu bilinmeyen faktör yüzünden terfiye direniyor. İşi yapıp yapamayacaklarını, neyin gerekli olduğunu anlayıp anlayamayacaklarını ve bunu başkalarına iletip iletemeyeceklerini merak ederler.

Birçok başarılı kuruluş, çalışanlarının değişimle başa çıkmalarına yardımcı olmak için aylar önceden planlar koyar. Neler olduğunu ve nasıl etkileyeceğini adım adım açıklayacaklar. Bunları sürecin bir parçası olarak almışlar ve genellikle yerinde eğitim almışlar ve seminerleri ve sınıfları yükseltmişlerdir.

Şirketlerin bilgileri sakladığı ve çalışanları karanlıkta bıraktığı sonuçları da gördüm. Ne olabileceği korkusu genellikle gerçeklikten daha kötüydü ve her şeyden önce üretim olumsuz şekilde etkilendi.

Çalışanlarınızın büyümesine ve sürecin bir parçası olmalarına yardımcı olmak onlara sadece onlara değil, değişikliklerin ve genel işin başarısına da yardımcı olur.

Personelin, korku yüzünden asla değişmek istememe sorununun, onların büyüklüklerine doğru ilerlemelerini engellediğini anlamalarına yardımcı olur. Evet, büyüklük. Marianne Williamson bunu en iyi, birçok insanın yetersizliklerinden çok büyüklüğünden korktuğunu söylediğinde söyledi.

Sorumlulukları yerine getirip getiremeyeceklerinden veya spot ışıkta bulunabileceklerinden korkarlar. Kim olduğumu ya da yetenekli olduğumu düşünüyorlar. Maryanne devam ederken, kim olmuyorsunuz, küçük oynamanın size ya da dünyaya hiçbir faydası yok.

Çoğu zaman biz farkına bile varmadan başkaları nasıl davranacağımızı ve olacağımızı görmek için bizi izliyor. Bizi saklandığımızı ya da yeteneksizmiş gibi davranmanın ya da büyüme ve değişimden korkmanın daha iyi olduğunu görürlerse, bunu anlayacaklar ve ona göre hareket edecekler.

Işığınızı parlattığınızda ve elinizden gelenin en iyisini yaptığınız sürece yeteneklerinizi kullanmanın veya hata yapmanın sorun olmadığını söylediğinizde, o zaman başkalarının da denemesine izin verirsiniz.

Değişim hayatın bir parçası olduğu için bu başkalarına verilecek harika bir armağandır. Dünya değişimin etrafında döner; hayatın doğal akışıdır. Yapmamız gereken tek şey, her değişen mevsimiyle doğaya bakmak ya da yaşam boyunca büyürken kendimize ve başkalarına bakmak.

Direndiğimizde ve onunla savaştığımızda, stres artar ve sağlığımız azalır. Değişimle ilgili hiçbir şey duymak istemediğimiz için başkalarını dinlemeyi bile bırakabiliriz.
Ve dinlemediğimizde, bizi döngünün dışında bırakır ve nihayetinde işinizi yapmak için gereken değişiklikleri anlamanıza yardımcı olabilecek değerli bilgilerden uzaklaşır. Güvenlik sorunlarının yanı sıra, bu işin hayati bir parçası olabilir.

Tüm hayatınız boyunca değişimle mücadele ettiyseniz, bebek adımlarıyla başlayabilir ve her adımda değişim korkusunun kendisinin değişmesinden çok daha büyük olduğunu fark edebilirsiniz.

Sonunda değişime adım atan insanlardan sayısız kez duydum, “Keşke
Bunu daha önce yapmıştım, değişime direncimle çok şey kaçırdım ”

Değişiklik ister işiniz ister kendiniz için olsun, aklınızda bulunan net hedeflerle başlayın. Neden değişiklikleri yapmak istediğinizi yazın. Ardından gelecek faydaları yazın. Size veya personelinize engelleri ve ayarlamaları aşmanıza yardımcı olmak için bunları açıkça yayınlayın ve ardından başarıları kutlayın. Sonunda herkes kazanan olacak.

Üzücü değişmeye zahmet etmeyen insanlar var. Nedenini keşfedin ve şu adresteki resimlere bakın: http: //www.falconfreedom.com/Sadfact.html

“Direnişin Fizikteki yerçekiminin psikolojik karşılığı olduğuna inanıyorum. Bu nedenle değişim insanlar için kolay değil. (Ancak). Değişim YAPILABİLİR!”
-Jon Nare