Evet, bu durumda yutturmaca doğrudur, arama motoru optimizasyonu (SEO) yüzyılın reklam pazarlığıdır. SEO, arama motorlarında iyi sıralanmaları için web sitelerini düzenleme ve konumlandırma sürecidir. Ve çoğu web sitesi sahibinin bildiği gibi, web siteleri arama motoru sonuç sayfalarının (SERPS) ilk iki veya üç sayfasında görünmüyorsa, web siteleri ürünlerini ve hizmetlerini arayan potansiyel müşteriler tarafından bulunmaz. SEO, birçok nedenden ötürü harika bir pazarlıktır.
SEO, vermeye devam eden hediye
SEO’nun faydaları, SEO hizmetleri devreye girdikten çok sonra da devam eder. Geleneksel reklamcılık bir uçak bileti satın almak gibidir: Yolculuğunuza çıktıktan sonra faydaları tükenmiştir. Öte yandan SEO, bir araba satın almak gibidir: Ödemesi yapıldıktan çok sonra da sizi taşımaya devam edecektir. Bununla birlikte, çoğu pazar için, ilk SEO kampanyası uygulandıktan sonra, iyi bir SEO belirli bir miktar bakım gerektirir. Bu şekilde elbette SEO da araba sahibi olmaya benziyor.
Onu şimdi istiyorum!
Marka bilinirliği oluşturan ve sonunda daha fazla satışa yol açabilen geleneksel reklamcılığın aksine, SEO, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi aktif olarak arayan potansiyel müşterileri hedefler. Sizi bulmak için arama motorlarını kullanıyorlar! Peki web siteniz bulunmaya hazır mı?
Reklama harcadığım paranın yarısı boşa gidiyor. Sorun şu ki, hangi yarısı olduğunu bilmiyorum.
John Wanamakers atasözü hala doğrudur, ancak SEO hakkında doğru değildir. Neden? Çünkü SEO sonuçları ölçülebilir ve izlenebilir. Bu nedenle son zamanlarda Ekonomist, internetin gücü sayesinde reklamın daha az savurgan ve değerinin daha ölçülebilir hale geldiğini belirtiyor. Verimlilik açısından, boyut olmasa da, reklam endüstrisi, Wanamaker çağı olarak adlandırılabilecek, yüzyıllık emekleme döneminden yeni yeni yeni çıkmaya başlıyor. (The Ultimate Marketing Machine, The Economist, 6 Temmuz 2006).
GIPHY App Key not set. Please check settings