Yürüyüş Sırasında Zor Arazilerde Nasıl Başa Çıkılır?

Nispeten düz, normal bir arazide yürüyüş yapıyorsanız, düzenli (kısa) dinlenme molalarıyla sabit bir tempo tutabilmeniz gerekir. Dik veya kaygan eğimler, dereler ve hatta daha yüksek rakım yolları gibi farklı arazi türleri bunu çok zorlaştırır ve tekniklerinizin duruma uyması için ayarlanması gerekir.

Eğimler ve Daha Yüksek Rakım Arazi

Yokuş yukarı veya daha yüksek rakımlarda yürüyüş yaparken en büyük değişiklik, aynı mesafeyi kat etmek için gereken gerginlik miktarıdır. Yokuş yukarı gitmek, yerçekimiyle savaştığınız anlamına gelir ve bunu yapmak için daha fazla enerji gerekir.

Daha yüksek irtifalarda, havada daha az oksijen vardır ve kalbinizin vücudunuza gerekli oksijeni alması için daha çok çalışması gerekecektir. Bu tür yürüyüşlerle uğraşırken bunların akılda tutulması gerekir.

Fazla çalışmadığınızdan emin olmak için kalp atış hızınızı izleyin. Dinlenirken, dakikada yaklaşık 70 vuruş (BPM) olmalıdır ve zorlu bir egzersiz, daha kısa süreler için 120-130 BPM ile sonuçlanabilir. İdeal olarak, yürüyüşünüzün çoğu boyunca düşük ila orta aralıkta kalmak istersiniz.

Kalp atış hızınızın çok uzun süre çok yükselmesine izin verirseniz, Akut Dağ Hastalığı olarak da bilinen Yüksek İrtifa Sendromu ile karşılaşabilirsiniz.

Nehirler, Göller ve Diğer Su

Islak koşullarda yürüyüş yapmak da daha fazla enerji gerektirebilir ancak aynı zamanda ıslanma olasılığınızın daha yüksek olduğu anlamına gelir, bu da rahatsızlık, su toplaması ve vücut ısısı kaybı gibi başka sorunlara yol açabilir.

Bu ortamlarda uygun yürüyüş teçhizatını giymek önemlidir. Botlarınızın su geçirmez olduğundan ve tamamen suya girmeyecek kadar yüksek olduğundan emin olun. Su geçirmez giysiler giymek ve teçhizatı, yiyecekleri ve taşıdığınız diğer eşyaları kuru tutmak için su geçirmez bir sırt çantasına sahip olmak da önemlidir.

Bir nehre geldiğinizde, onu geçmenin bir alternatifi varsa, o alternatifi kullanmak en iyisidir. Bir köprüye veya daha dar bir noktaya ulaşmak için yolunuzun biraz dışına çıkmak anlamına gelebilir, ancak bilinmeyene adım atmaktan daha iyidir.

Soğuk havalar, düşük akıntılar ve kaygan tabanlar, bir nehri geçerken karşılaşılabilecek olası tehlikelerden sadece birkaçıdır.