içinde

Yeni Başlangıçlar: Yeniden Başlamanın Hediyesi

Geçenlerde Adam Sandler ve Drew Barrymore'un oynadığı "50 First Dates" filmini izlemekten zevk aldım. (Not: Bu makale film için spoiler içeriyor. Henüz görmediyseniz ve sürprizi mahvetmemi istemiyorsanız, bu makaleyi görene kadar bir kenara bırakmak isteyebilirsiniz.)

Geçenlerde Adam Sandler ve Drew Barrymore’un oynadığı “50 First Dates” filmini izlemekten zevk aldım. (Not: Bu makale film için spoiler içeriyor. Henüz görmediyseniz ve sürprizi mahvetmemi istemiyorsanız, bu makaleyi görene kadar bir kenara bırakmak isteyebilirsiniz.)

Ana karakter “Lucy” (Barrymore), bir araba kazasından dolayı neredeyse hiçbir kısa süreli belleğe sahip değildir. Kaza noktasına kadar her şeyi hatırlıyor, ancak o zamandan beri olan hiçbir şeye dair yeni anılarını saklamıyor. Geceleri uyuduğu zaman, o gün olan her şeyi unutur ve kazadan önceki gün olduğunu düşünerek uyanır.

Eminim böyle bir durumun zorluklarını hayal edebilirsiniz! Tanıştığı herkesi unutur. Önceki günkü olayları hatırlayamadığı için bir işi tutmak neredeyse imkansızdır. İlişkiler başka bir zorluk teşkil ediyor. Henry (Sandler) Lucy ile tanıştığında aralarında anlık bir çekim olur, ancak her gün onunla bir gün önce tanıştığını unutur. Lucy ile uzun vadeli bir ilişki kurmak imkansız görünüyor, çünkü Lucy onu hatırlayamıyor bile! Sonunda Henry, her sabah izleyebileceği, kazadan bu yana yaşadığı hayatı ve onunla filizlenen romantizmini ayrıntılarıyla anlatan bir video yapma parlak fikrine sahip olur. Lucy ayrıca yazılı bir günlük tutmaya başlar, böylece önceki yazılara göz gezdirebilir ve kendi bakış açısıyla hayatını okuyabilir.

Durum en azını söylemek zor olsa da, bu film yeni başlangıçlar için güzel bir metafor içeriyor. Hayatımızda her yeni güne ne kadar bagaj getiriyoruz? Kaç tane kin tutuyoruz? Kaç hayal kırıklığına sarılıp bugün renklendirmelerine izin veriyoruz?

Lucy gibi tamamen unutamasak da, kesinlikle her sabah tahtayı silerek temizlemeye ve baştan başlamaya karar verebiliriz! En çok acıya neden olan, çoğu zaman bırakıp gitmeyi reddetmemizdir. Bunu yapmayı seçersek, her gün yeni bir başlangıç ​​olabilir. Her gece yatmadan önce neyi korumak ve neyi serbest bırakmak istediğimizi seçebiliriz. Tamamen düşüncelerimizin ve niyetlerimizin gücüyle yeni biri olabiliriz. En zor kısım, tam olarak kim olmak istediğimize karar vermek ve bunu baştan sona görme cesaretine sahip olmaktır!

Şu anda bunu kendi hayatımda yapıyorum. Yıllar önce kabul edilemez olduğunu düşündüğüm eski, tozla kaplı yanlarımı çıkarıp onlara yeniden bakıyorum. Ve o kadar da kötü olmadıklarını keşfediyorum. 😉 Ya sen? Yeni bir başlangıca hazır mısınız? Yeniden başlamaktan korkuyor musun? Korkmaktan başka gerçekten korkacak bir şey yok. Süreci gerçekten başlattığınızda, çılgınca heyecan verici hale gelir!

Belki şimdiden kendinden mutlusundur. Eğer öyleyse, bu harika! Kırılmamışsa tamir etmeye gerek yok. Ancak bir tatminsizlik ve can sıkıntısı içinde yaşıyorsanız, hayatınızın bir sonraki bölümünü yazmanın zamanı gelmiş olabilir. Ya da yepyeni bir kitap. Sen yazarsın Hayatının hikayesinin ne söylemesini istiyorsun?

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Yeni Çağ Maneviyat Sabahı Tüm Gece Geliyor (2. Kısım)

Obsesif ve Kompulsif Bozukluklardan Hastalar İçin Yeni Bir Umut