Herhangi bir yaştaki herhangi bir kişinin başına geldiğinde bir uyku bozukluğu olduğu düşünülür. Bu, yaygın ancak sıklıkla yanlış anlaşılan bir uyku sorunu olan horlamanın uyku apnesi olarak sınıflandırılabileceği anlamına gelir. Horlama problemlerinin en ciddi halidir. Apne kelimenin tam anlamıyla nefes kaybetmek veya nefessiz kalmak anlamına geldiğinden bu ciddi bir durum haline gelebilir. Bir kişi apne sorunu yaşadığında, uyurken olan şey, dönüşümlü olarak nefesini kaybetme eğiliminde olmasıdır.
Her horlayan kişinin bu rahatsızlığa dikkat etmesi gerektiğinin nedeni, her 10 saniyede bir nefes eksikliğinin kalıcı bir nefes yokluğuna yol açabilmesidir. Bu noktada ölümcül sayılmasa da, vücuttaki genel kan oksijen eksikliği, sonunda felç, beyin hasarı ve kalp hastalığına neden olabilecek yüksek karbondioksite yol açabilir.
Bir kere uyku apnesi küçük çocuklarda hafife alınmamalıdır çünkü bu sadece ergenlik döneminde ortaya çıkan bir rahatsızlık değildir. Mesele şu ki, kurbanını seçmiyor ve bu, çocuğunuzun bir yürümeye başlayan çocuk kadar küçükken uyku apnesi yaşayabileceği anlamına geliyor. Uyku apnelerinin yaygın semptomları uyurken huzursuzluk ve yüksek sesle horlamadır. Uyanıkken, sabah baş ağrısı, sinirlilik, ruh hali değişikliği, anksiyete, kalp atış hızının artması, konsantre olmada zorluk ve aşırı terleme gibi semptomlar uyku apnesinin küçük belirtileridir.
Bununla birlikte, kişi uyurken horlamanın kendisine dikkat etmek isteyebilirsiniz. Uyku apnesinin kesin bir belirtisi, vücudun nefes almaya çalıştığı anda horlamanın horlamayı bırakmasıdır. Horlama ve nefes almanın çıkardığı ses yeniden başladığında bu olayı derin bir nefes alır.
Uyku apnesi tedavi edilmezse kişinin vücudundaki tüm ciddi sorunlara neden olabilir. Yukarıda bahsedilen hastalık muhtemelen ortaya çıkabilir ve en kötüsü, akciğerlere uygulanan basınçların kalbin sağ tarafını etkileyebileceği ve sonunda konjestif kalp yetmezliğine dönüşebileceği zamandır.
GIPHY App Key not set. Please check settings