Sosyal Anksiyete Bozukluğu, diğer insanlarla etkileşimi içeren sosyal durumların korkusudur. Sosyal kaygısı olan insanlar genellikle başkaları tarafından izlenmekten, yargılanmaktan ve değerlendirilmekten korkarlar. Genellikle utangaçlık veya düşük özgüvenle karıştırılır. Sosyal kaygının birçok farklı nedeni vardır, ancak bazı insanlarda sosyal kaygının nedeni basitçe açıklanamaz.
Sosyal kaygının yaygın bir nedeni travmatik bir sosyal deneyimdir. Bir kişi çocukluk döneminde “yakalanırsa” veya alay edilirse, sosyal kaygı geliştirmesi muhtemeldir. Sosyal Kaygı, travmatik bir sosyal deneyimin bir sonucu olarak yetişkinlikte bile gelişebilir. Bazı araştırmacılar, travmatik bir sosyal deneyim nedeniyle yetişkinlerde başlayan sosyal kaygının, tedavi edilmesi en kolay sosyal anksiyete olduğuna inanıyor çünkü kişinin kendine olan güvenini yeniden kazanması gerekiyor. Bu mutlaka herkes için geçerli değildir.
Sosyal kaygının bir başka yaygın nedeni, öğrenilmiş bir tepkidir. Bir çocuğun sosyal kaygısı olan ebeveynleri varsa, çocuğun sosyal durumlardan da korkmayı öğrenmesi için iyi bir şans vardır. Çocuklar olarak her şeyi en çok çevremizdeki insanlardan öğreniyoruz. Alternatif olarak, canlı, dışa dönük ebeveynleri olan bazı kişiler, sonuç olarak sosyal kaygı geliştirir. Ebeveynlerinin koyduğu standartlara asla ulaşamayacaklarını hissettiren altta yatan korkuları vardır – bu yüzden dışa dönük olmak yerine geri çekilir ve sonuç olarak sosyal kaygı geliştirirler.
Ayrıca, yanıltıcı veya yanlış bilgiler nedeniyle sosyal kaygı gelişebilir. Örneğin, bir kız çocukken erkek fatma ise ve genellikle spor yapmaktan ve ağaçlara tırmanmaktan caydırılırsa – bebeklerle oynamaya teşvik edilirken sosyal kaygı geliştirebilir. Arkadaşlarından ve aile üyelerinden ‘erkeklerin yaptığını değil, kızların yaptığını yapmak’ için sosyal baskıya kapılırdı. Büyüdükçe bu büyük bir sorun haline gelebilir. Flört bir sorun haline gelebilir, çünkü kadınsı olmadığını ya da herhangi bir erkeğin onunla ilgilenmesine yetecek kadar “hanımefendi” olduğunu hissetmeyecektir – sonuçta sporu sever. Düşünce süreci tamamen yanlıştır, ancak çocukken öğrendiği şeydir. Zaman geçtikçe konuyla defalarca karşı karşıya kalacak ve sonunda sosyal kaygı geliştirecekti – asla uyum sağladığını hissetmiyor ve her zaman yargılanıyormuş gibi hissediyordu.
Araştırmacılar artık sosyal kaygının genetik olarak miras alınabileceğine inanıyor. Araştırmalar, aynı genleri paylaşan tek yumurta ikizlerinin benzer sosyal anksiyete semptomları yaşadıklarını, aynı genleri paylaşmayan çift yumurta ikizlerinin benzer sosyal anksiyete semptomları yaşamadığını göstermiştir. Bu alandaki araştırmalar halen devam etmektedir.
Sosyal kaygının nedenleri kişiden kişiye değişir. Çoğunlukla neden terapi yoluyla bulunabilir. Terapistler, sosyal kaygının altında yatan neden bulunduğunda, çoğu insanın sosyal kaygılarıyla etkili ve başarılı yollarla başa çıkmaya başlayabileceği konusunda hemfikirdir.
GIPHY App Key not set. Please check settings