Ertelemeyi nasıl tanımlarsınız? Birçok insan için erteleme, kendilerini çok kolay ilişkilendirdikleri ve özdeşleştirdikleri bir şeydir. Buradaki zorluk, bir davranışla (olumlu ve olumsuz) özdeşleştiğinizde, bunun sizin kim olduğunuzun bir parçası haline gelmesi ve deneyimlerinizin ve eylemlerinizin bu kimlikle filtrelenmesidir.
Ertelemeyi, amaçlanan bir hareket tarzının mantıksız gecikmesi olan “görevden kaçınma” olarak tanımlayabiliriz. Orijinal Latince anlamından tercüme edildiğinde, erteleme, kelimenin tam anlamıyla yarının lehine anlamına gelir. İnsanlar olarak her zaman yaptığımız her şeyden daha iyi olmanın yollarını arıyoruz, olumlu bir niyetle yapıyoruz. Erteleme bu gerçekle çelişiyor gibi görünse de, aslında çok önemli bir noktayı göstermektedir. Yaptığımız veya yapamadığımız şey, tamamen bilinçli seçimlerimizin sonucu değil, çoğu kez bilinçli olarak farkında olmadığımız faktörlerin sonucudur. Bilinçsiz düşüncenizin bir seviyesinde ertelediğinizde, eylemde bulunmanın, eylemi yapmaktan daha kötü durumda olacağına inanıyorsunuz.
Bu olumsuz eğilimi değiştirmek için iki şey yapmanız gerekir. Öncelikle, erteleme ile sahip olabileceğiniz bağlantı ve takıntıları kaldırmalısınız. Bir erteleyici OLMADIĞINIZI anlayın. Zaman zaman erteleyebilirseniz de, kendinizi davranışlarınızla tanımlayarak kendinizi sınırlamayı göze alamazsınız. İkinci olarak, ertelemeyi, sizi sınırlamak yerine motive edecek ve güçlendirecek şekilde yeniden tanımlamalısınız.
Bir şeyleri kendimiz için tanımlama şeklimiz, onunla etkileşim şeklimizi belirleyecektir. Ertelemeyi birlikte doğduğunuz kronik bir sorun olarak görüyorsanız, muhtemelen hayatınız boyunca onunla mücadele edeceksiniz. Ertelemeyi gelecekte bir noktada başa çıkmanız gereken kötü bir alışkanlık olarak tanımlarsanız, o zaman sizi kontrol edecektir. Ertelemeyi üstesinden gelemeyeceğin bir şey olarak görüyorsan muhtemelen haklı olacaksın.
Ertelemeyi bir kenara bırakmayı seçtiğiniz olumsuz bir eğilim olarak tanımlarsanız, ertelemeye rağmen harekete geçme gücüne sahip olacaksınız. Bir şeyi YAPABİLMENİZ, nadiren yeteneğinizin sonucudur. Neredeyse her zaman bir motivasyon durumu. Motivasyon, sizi harekete geçmeye zorlayan içsel bir dürtüden başka bir şey değildir ve kendinizden baskı almak, gerekli motivasyonu bulmanın güçlü bir yoludur.
Bunu yapabilecek bir erteleme tanımı var. Ertelemeyi zaman hırsızı olarak tanımlamayı seçiyorum. Bunu düşündüğünüzde bunun ne kadar doğru olduğunu anlayacaksınız çünkü erteleme sizi hareketsiz kılan ve hareketsiz kalmanızı sağlayan şeydir. Zaman, en değerli ve en değerli varlığınızdır. İnsanlar paralarını ve mal varlıklarını korumak için aşırı önlemlere başvururlar, ancak paranın asla satın alamayacağı tek şeyi zamanlarını korumak için çok az şey yaparlar. Zamanınıza değer vermeyi öğrenmek, ertelemenin üstesinden gelmek ve hayatınızdan en iyi şekilde yararlanmak için güçlü bir stratejidir. Bir şeye değer verdiğinizde ona bakacak ve onu koruyacaksınız.
Zamanınız sınırlıdır. Hayatınız boyunca kaç gününüz olduğunu hiç merak ettiniz mi? İlk bakışta yüz bin hatta bir milyon olduğunu tahmin edebilirsiniz. Aslında, 70 yaşına kadar büyürseniz, tüm yaşamınız sadece 25550 güne sahip olacaktır. Şimdi 30 yaşındaysanız, sadece 260.000 saatiniz kaldı ve bunun üçte biri uyuyarak harcanacak.
Bill Gates, Rahibe Theresa, Steve Jobs, Oprah Winfrey veya bu gezegendeki herhangi bir kişi kadar zamanınız var. Tek fark, zamanınızı kullanma şeklinizdir. Ertelemenin en değerli varlığınızı çalmasına izin vermeyin.
Bunun yerine, ertelemeyi bir eylem çağrısı olarak görün. Muhtemelen ertelediğiniz şey yapmanız gereken bir şeydir. Bakın, yapmadığımız ve karşılaşmadığımız şeyler bizi kontrol ediyor. Ama onunla yüzleştiğinizde ve bunu yaptığınızda, kendinizi özgürleştirirsiniz ve artık sizin üzerinizde herhangi bir kontrolü kalmaz. Zamanınızın değerli olduğuna dair bu aciliyet duygusuna ve farkındalığa sahipseniz, o zaman zaman hırsızının sizi alıkoymasına izin vermeyeceksiniz. Kendinden çıkardığın şey yeteneğine bağlı değil. Kaynaklarınızın ne kadarına erişebileceğinize bağlıdır ve bu neredeyse tamamen psikolojik bir egzersizdir. Kendiniz için ertelemeyi nasıl tanımladığınızı değiştirerek bu iç konuşmayı değiştirmeye başlayabilir ve harekete geçme ve bir şeyler gerçekleştirme konusunda kendinizi güçlendirebilirsiniz.
GIPHY App Key not set. Please check settings