Saddam Hüseyin, kendi halkına karşı işlediği suçlardan dolayı infazdan kaçmak için yaptığı son girişimde, franchise için McDonalds’a başvurdu. Başvuru, savunma ekibi tarafından mahkemeyi, canı bağışlanırsa, geleceğin Irak’ında örnek bir vatandaş olacağına ikna etme hamlesi olarak kabul ediliyor.
Hüseyin, başvurusunda kaçak geçirdiği aylardan beri büyük bir fast-food deneyimi yaşadığını belirtiyor. Ayrıca, franchise verilirse, saygın bir franchise sahibi olma niteliklerini sorgulayan patolojik sosyal davranıştan vazgeçeceğini ve vazgeçeceğini belirtiyor. Bağdat’ta eski saraylarından birinin manzarasını sunan bir yer için başvuruda bulundu, böylece burger işini yaparken anılarında huzur bulabilir.
McDonalds tarafından onaylandıktan sonra, anlaşma mahkemeye sunulacak. O sırada savunmanın, bir McDonalds franchise sahibini asmanın emsali olmadığı gerekçesiyle beraat etmesi gerektiğini iddia etmesi bekleniyor.
Husseins savunmasının sonucuna bağlı olarak, kanun savunucuları McDonalds için geçerli olabilir veya olmayabilir. Aralarında, McDonalds pazarını köşeye sıkıştırmaya çalışıp çalışmamaları veya Burger King ve Wendys gibi rakip zincirler açarak eski patronlarıyla rekabet etme cesaretine sahip olup olmama konusunda bazı anlaşmazlıklar var. Bir davalının, görünüşe göre bir yanlış anlaşılma nedeniyle bir Applebys imtiyazını düşündüğü bildiriliyor. Bir gün Amerikalı olarak elmalı turta olarak kabul edilmek istiyor ve zincirin gerçekte sadece başka bir burger lokantası olduğunun farkında değil.
Ramsey Clark, Hüseyin’in bir McDonalds franchise sahibi olma hamlesi, açıkça reform yapmak istediğini ve ona fırsat verilmesi gerektiğini gösteriyor.
Pek çok Sünni, eski diktatör restoranını himaye etmeye istekli görünürken, Şiiler ve Kürtler burayı boykot etmekle tehdit ediyor.
Amerikan ordusu, olası misillemeler, özellikle de arabalı patronlar kılığındaki intihar bombacıları tehdidi hakkındaki endişelerini dile getirdi.
GIPHY App Key not set. Please check settings