Baharın şafağında çocuklarım bana yeni bir yaşam beklemenin sevincini hatırlatıyor.
Genellikle topraktan kendi dışındaki bir dünyaya giden bir veya iki çiçek görürler. Fide veya soğan olarak başlayan şey, doğanın gelişme kapasitesi ile dönüştürülür.
Her birimizin içinde uyuyan bir farkındalık, bir kimlik, göründüğümüzün ötesine geçme yeteneği yatıyor. Her an, başkaları ve koşullar tarafından mevcut yaşam durumumuzu aşan bir yaşam yaratmak için meydan okuyoruz.
En yüksek iyiliğimize doğru ilerlemek, bizim açımızdan bildiklerimizi içimizde ve aracılığımızla bilinebilenlere bırakma istekliliğimizi gerektirir. Sen ve ben, çevremizde gördüğümüz Yaratılmış Düzenin bir parçasıyız ve ilgilenmemiz gereken şeylerin Yaratılmasının katılımcılarıyız.
Bunu akılda tutarak, bir çiçeği oluşturan özelliklerde ruhumuzun tanımlanabileceği yollara dönelim:
1. Zemin.
Toprak bir çiçeği besler, korur ve doğurur. Yerin rahminin içinde yaşam, biz onu görmeden çok önce kök salmaktadır. Yeryüzüne dikilmiş bir çiçeği göremememiz, hayatın yaratılmadığı anlamına gelmez. Dünyamızda tam katılımcı olmak, bize verilen dünyaya tamamen bağlı ve köklü olmak demektir.
2. Kök.
Kök, aşağıda yeryüzünde ve yukarıdaki gökyüzüne doğru büyümeye başlar. Çiçeğin bu kısmı bitkinin bağlantı özelliğidir. İnsanlık gibi, biz de bu dünyadayız, tam anlamıyla yokken. Bu, hayatımıza bir kutsallık yaratır. Hiç kimsenin sahip olmadığı, olmadığı veya olmayacağı bir şekilde yaşamak ve büyümek bizim eşsiz yeteneğimizdir.
3. Çiçek.
Tam çiçek açarken, bir çiçek, kendisinden önceki tüm yaşamın aydınlatmasıdır. İçinden dökülen parlaklık ve renk hayat yaratır. Bir çiçeğe bir dahaki sefere baktığınızda, ondan nasıl etkilendiğinizi fark edin. Kalbinizin açıldığını ve neşeyle dolduğunu fark edebilirsiniz. Ya da büyük güzellikle kutsanmış olma vizyonunuzda daha fazla enerji ve netlik fark edebilirsiniz.
4. Bir Çiçeğin Ruhu.
Bir çiçeğin ruhu, içinde ve içinde hareket eden yaşam gücüdür. Ruhunuzla özdeşleşen bir çiçeğin özüdür. Bu parçanız içten dışa açılıyor ve bir çiçeğin ruhuyla BİR hale geliyor. Sizin içinizde dolaşan aynı enerjidir. Bir çiçek gibi, kendi ruhunuzu kendi varlığınızın özünden yaymaya başlarsınız.
Her bahar, yeni bir hayata açılan parçanızın farkına varmak için zaman ayırın. Tıpkı çiçekler gibi içten dışa büyüyoruz. Hayatımızda aydınlatan şeyler içimizde başladı. Bu içsel dikkat niteliklerini, sonunda kök salana ve günlük hayatımıza girene kadar besliyoruz. Bunu izleyen büyüme, ilgimizi içimizde tuttuğumuz veya ilgimizi çektiğimiz şeyden yaratılır.
Çevresindeki dünyaya açılan bir çiçeğin pedalları gibi, biz de bir farkındalık varlığı yaratıyoruz. Tam çiçek açarken, güzelliği ya da eksikliği çevremizdeki herkesin hayatına dokunur. İçimizdeki dikkat kalıplarımız içimizde ilerlerken, dünya içimizdeki farkındalığın tohumlarını uzun süre aydınlatır. Burada bir hayat yaratılır. Ruhumuzun hayatıdır.
Samuel Oliver, “Ölmek Üzere Olanlar Bize Öğretir: Yaşama Üzerine Dersler” kitabının yazarı
Bu yazar hakkında daha fazla bilgi için; http://www.soulandspirit.org
GIPHY App Key not set. Please check settings