içinde

Zor Zamanlardan Geri Dönmek

Hayat olur. Ne kadar pozitif bir tavrınız olursa olsun, ne kadar dengeli ve merkezde olursanız olun, yere yıkılacağınız zamanlar olacaktır. Özenle organize edilmiş hayatınız alt üst edildiğinde ve arka ucunuz yere düştüğünde bağlar. Hayat olur.

Hayat olur. Ne kadar pozitif bir tavrınız olursa olsun, ne kadar dengeli ve merkezde olursanız olun, yere yıkılacağınız zamanlar olacaktır. Özenle organize edilmiş hayatınız alt üst edildiğinde ve arka ucunuz yere düştüğünde bağlar. Hayat olur.

Hiç şüphe yok ki kendinizde veya size yakın birisinde ciddi bir hastalık yaşayacaksınız. Sevdiğiniz birinin kaybı, boşanma veya belki de bir iş kaybı ya da midenizden tekmelenmiş gibi hissetmenize neden olacak herhangi bir durumla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Kabul edelim. Bunlar olacak. Onlar hayatın bir parçasıdırlar ve onları “her şeyin bir sebebi için olur” fikriyle nasıl anlatmaya çalışırsanız çalışın, canını yakarlar. Çok! Varlığınızın özünde acı çekiyorlar. Acı kalbinizde başlar ve tüm varlığınıza yayılır. Olumlu ifadeleri tekrarlamak, acı çekmeyi bırakmaz.

Böyle zamanlarda kendinizi moralinizi bozacak, hatta depresyona gireceksiniz. Muhtemelen öfke veya ağrınızın başka bir tezahürünü hissediyorsunuz. Her ne hissediyorsan, sorun değil. İncinmiş, üzgün, kızgın ya da gerçek duyguların her neyse, sorun değil. Acıyı, korkuyu reddetmekten daha fazla inkar edemezsiniz. Her ikisinden de geçmenin tek yolu, kendinize duyguyu hissetmek için izin vermektir.

Soru, kendinizi kötü hissedip hissetmeyeceğiniz değil. Soru, bu durumda nasıl kalacağın.

Ciddiyetine bakılmaksızın hayatları zor anlar atlatan insanlar ile olaylar tarafından hareketsiz hale getirilenler arasındaki fark, benim “Sıçrama faktörü” dediğim şeydir.

Ne kadar çabuk geri dönebilirsin? Elbette, olayın ciddiyeti, acıyı atlatmanız için alacağınız zamanla ve hayatınızla çok ilgili olacaktır.

Yüksek teknolojili işlerinden dolayı küçültülmüş iki kişinin örneğini ele alalım, bu günlerde doğal bir olay haline geliyor. John’u iyi çağıran biri, işten çıkarılmasının haberini alır. Acısını şirkete, iş arkadaşlarına ve genel olarak sisteme kızarak ifade ediyor. Günlerini dinleyenlere “problemini” anlatarak geçiriyor. Genellikle bir bar taburesinden.

Gördüğü gibi hayatı mahvolmuş ve dertlerinden herkesi suçluyor. John gibi tepki veren insanlar haftalar, hatta aylar boyunca umutsuzluk içinde yuvarlanarak, eğer şanslılarsa, kendilerine yakın biri onları profesyonel yardım almaya ikna edene kadar harcıyor.

Mary ise çok farklı tepki veriyor. John ile aynı deneyimi yaşamasına ve yaşam masrafları gibi hemen hemen aynı sorunları yaşamasına rağmen, farklı tepki vermeyi seçiyor.

Mary, kısa bir süre öz saygısı, kendine acıma ve öfke kaybını hissettikten sonra oyuna geri dönmeye karar verir. Meslektaşları ve iş arkadaşları ile iletişim kurmaya başlar, eski işvereninin herkese sunduğu outplacement hizmetlerinden yararlanır ve aktif olarak yeni bir pozisyon aramaya başlar. Kısa bir süre içinde, Mary heyecan verici yeni bir şirketle “hayalindeki işi” bulur.

Varsayımsal örneğimizdeki her iki insan da aynı deneyime sahipken ve her ikisi de bir acı döneminden geçerken, her birinin bu güçsüzleştirici durumda kalmalarına izin verdikleri zaman çok farklıydı. John sorununda “sıkışıp” kalırken, Mary kaybıyla başa çıktı ve hayatına devam etti.

Anahtar bu. Hayatın sizi ara sıra altüst edip durduğu değil, orada ne kadar kaldığınız.

Size yıkıcı bir şey olduğunda, kaybınızın yasını tutmak için kendinize biraz zaman tanıyın, ancak orada sıkışıp kalmanıza izin vermeyin. Biraz harekete geçin. Bir destek grubuna katılın, duygularınız hakkında güvendiğiniz bir arkadaşınızla veya ruhani danışmanınızla konuşun. Gerekirse profesyonel yardım alın.

İş kaybı durumunda, kariyer hedeflerinizi yeniden değerlendirmek için biraz zaman ayırmak isteyebilirsiniz. Alanlarda bir değişiklik bile düşünebilirsiniz. Hazır olduğunuzda, ağ oluşturmaya ve yeni kişiler oluşturmaya başlayabilirsiniz. Sosyal veya kilise etkinliklerine katılın. Tanıdığınız kişileri arayın. Bir şey yap!

Yüksek stresli durumlarda hatırlanması gereken en önemli şeylerden biri, kendinizi soyutlamanıza izin vermemektir. Yalnız biraz zaman geçirmek normal, hatta gerekli olsa da, izolasyon tehlikeli olabilir ve her ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır. Dışarı çıkın ve mümkün olan en kısa sürede insanlarla birlikte olun. Geçenlerde bir arkadaşımın hatırlattığı gibi, “hayat yaşamak içindir.” Hayatına geri dönmek çok önemli. Zamanla acı geçecek.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

İyimser Olmak İçin Doğmuş?

Sınırlar ve Bağımlılıklar