içinde

Yeni Çağ Maneviyat Sabahı Tüm Gece Geliyor (2. Kısım)

Bazen en basit şeyler en derin şeyler olabilir. Demek bu güzel Haziran sabahıydı. Arka bahçemdeki güneş ışığının tuhaflığı dışında neredeyse yazın diğer sabahları gibiydi. Uzanmış dallardan akan ışık ışınları özel bir renk alıyor gibiydi. Bu yansımalardan gelen başka bir dünya parıltısı günün tonunu belirler. Karım Mardai'yi tekrar hastaneye götürmek için hazırlık yaparken ne muhteşem bir sabah, diye düşündüm. ...

Bazen en basit şeyler en derin şeyler olabilir. Demek bu güzel Haziran sabahıydı. Arka bahçemdeki güneş ışığının tuhaflığı dışında neredeyse yazın diğer sabahları gibiydi. Uzanmış dallardan akan ışık ışınları özel bir renk alıyor gibiydi. Bu yansımalardan gelen başka bir dünya parıltısı günün tonunu belirler. Karım Mardai’yi tekrar hastaneye götürmek için hazırlık yaparken ne muhteşem bir sabah, diye düşündüm.

Sadece otuzlu yaşlarında olan Mardai, iki yıldan biraz daha uzun bir süre kanserle mücadele ediyordu. Önümüzdeki yıllar için planladığımız birçok şey vardı. Hastalığın yarattığı gerginlik ve stres, hem ikimize hem de ailenin diğer üyelerine zarar vermişti. Hayatla cesurca yüzleştiğimiz ve yolumuza çıkabilecek tuzakları hiç düşünmediğimiz bir dönem olmuştu.

İnsanın her şeye alışabileceğine inanıyorum, bu nedenle hastalıkla devam eden savaşımızdı. Yıllar geçtikçe kanser geri çekilme belirtileri gösterdi, ancak kısa bir süre sonra intikamla geri döndü. Mardai son zamanlarda kendini pek iyi hissetmediği için, doktoru gözlem için hastaneye dönmesi konusunda ısrar etti.

Gitme vakti yaklaştıkça çocuklara vedalaştık. Kızımız Malika, biz yoldan çıkarken kardeşi Jonathans’ın elini tuttu. Bu ikisi çok özel çocuklar. Yaklaşık dört yıl arayla doğdular, ikisi de çok genç yaşta evlat edinildi. Hayatımıza büyük bir neşe getirmişlerdi ve şimdi, on bir ve yedi yaşlarında, aile ikilemimizin acısına ellerinden geldiğince alışıyorlardı.

Hastane belki de evden arabayla bir saat uzaktaydı. Her zamanki gibi arabada Mardai ile yalnız kalmak güzeldi. Eski güzel günlerden ve bize ne kadar iyi davrandıklarından bahsettik. İşim, çocuklarım, dostlarımız ve geleceğimiz hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Zayıf şakalarıma gülse de, gözlerinin derinliklerinde üzüntü gölgelerini görebiliyordum. Beklentilerimizle, sadece bir buçuk hafta uzakta olan yirminci evlilik yıldönümümüz için planları tartıştık.

Hikayenin geri kalanını okumak için http://www.spiritual-simplicity.com adresini ziyaret edin.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Yeni Çağ Maneviyat Sabahı Bütün Gece Geliyor (Bölüm 1)

Yeni Başlangıçlar: Yeniden Başlamanın Hediyesi