Tanrı. Çoğumuz zaman zaman bir sorun hakkında çok çaresiz oluruz ve işi Tanrı’ya bırakırız. Tanrı şimdi istediğini yapsın. Ben bunun dışında kaldım. Artık hiçbir şey yapamıyorum. Bunu Tanrı’ya bırakıyorum. Bu hayatımızda çaresiz hissettiğimizde birçok kez olur. Tüm umutlarından vazgeçmiş ölümcül bir kanser hastasıyla konuşun ve sadece Tanrı hakkında bilgi alacaksınız. Doğrumuyum?
Başkalarını da Tanrı’ya bırakıyoruz. Bazen bilerek ve birçok kez, hiçbir bilgi olmadan. Ayrıntılandırmama izin verin. Dünyada çok fazla sefalet var, çok fazla yoksulluk ve hastalık var. Çoğumuz bu acı çeken insanları Tanrı’ya bıraktık. Mantıklı mıyım? Yardım etmek için hiçbir çaba sarf etmiyoruz. Farkında olmadan söylemekle kastettiğim bu. Kötü değiliz, ama kendi hayatımızdan öylesine bunaldık ve etrafımızdaki sefalete o kadar bağışık hale geldik ki, bu insanlara yardım etmek için hiçbir çaba sarf etmiyoruz, onları Tanrı’ya bırakıyoruz. Bazılarımız bu tavrı kabul etmiyor ama elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Rahibe Teresa’nın yaptığı gibi. Böyle insanlar aziz olur.
Şimdi çok acımasız bir şeyden bahsedelim. Birini Tanrı’ya bırakmak nasıl acımasız olabilir? Bu çelişkili görünüyor. Ama bu olur. Nasıl olduğunu görelim. Yeni doğan çocuğunu sokak köşesine bırakan bir anne. Neden? Çocuğu asla istemedi. Çocuk hakkında dünyaya ne söyleyeceğini bilmiyor. Toplumda tutması gereken bir prestiji var. Kendi sorunları var. Peki o ne yapabilir? Çaresiz çocuğu Tanrı’ya bırakır. Tanrım, tüm merhametine rağmen, lütfen çocuğuma iyi bak. Çocuğumu sana bırakıyorum Ve hiçbir şey olmamış gibi davranarak uzaklaşıyor. Buna nasıl bakıyorsun?
Sahte prestij duygusu için neden yeni doğmuş bir çocuğu feda etti? Neden topluma çaresiz çocuğundan daha fazla önem verdi? Neden bu hakikat görüntüsünü korumak istedi? Eylemiyle Tanrı’yı mutlu etti mi? Siz buna ne diyorsunuz. Bu acımasız değilse, bu başka ne?
Neden Tanrı’ya dua etmedi – Tanrım, bu sevimli çocuğum var. Bu çocuğu nasıl büyüteceğimi bilmiyorum. Akrabalarıma bu çocuk hakkında ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bu çocuğu büyütürken ortaya çıkacak birçok sorunla nasıl yüzleşeceğimi bilmiyorum? Lütfen bana yardım et. Çocuğumu yalnız bırakamam. Çocuğumu kendim yetiştireceğim. Lütfen bana yardım et. Lütfen bana merhamet edin
Neden böyle insanlar kendilerini Tanrı’nın rahmetine bırakmıyor? Neden kalkmaya, para kazanmaya, yemek hazırlamaya ve kendilerini beslemeye çalışıyorlar? Hasta olduklarında neden doktora giderler? Neden hep ‘Tanrım, hastayım, lütfen kendine iyi bak’ demiyorlar. Tanrım, ben açım. Lütfen kendine iyi bak. Yapmazlar. Çünkü Tanrı’ya tam bir inançları yok. Her yaşam meselesini Allah’a bırakmalarına sebep olan iman ve teslimiyet yoktur. Ama aynı anneler, birini tamamen çaresiz bırakarak Allah’ın rahmetine bırakır. Bu tür anneler acımasız ve acımasızdır. Tanrı onları sevmez, sonsuza dek cehenneme gönderir.
Birçoğumuz sevdiklerimizi Tanrı’ya bırakıp dışarı çıkıyoruz. Parçalanmış bir hayatı geride bırakarak, eylemimizi – Seni Tanrı’ya bırakıyorum diyerek haklı çıkarıyoruz. En çok ihtiyaç duyduğu anda sevdiğini terk etmekten daha büyük bir zulüm yoktur. Tanrı böyle kötü insanları asla affetmez.
GIPHY App Key not set. Please check settings