içinde

Stres Nedir ve Etkili Bir Şekilde Nasıl Yönetilir?

Hepimiz hayatımızda stres problemleriyle karşı karşıyayız. Stresi nasıl yönetebilir ve mutlu bir yaşam sürdürebilirsiniz? Son araştırmalar, bedenin zihni de etkileme yeteneğine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Kendinizi taşıma biçiminiz, yürüme biçiminiz, konuşma biçiminiz ve fiziksel benliğinizi yansıtma biçiminiz tavrınızı ve zihninizi oldukça büyük ölçüde etkiler. Bu makale, etkili stres yönetimi için geliştirilecek olumlu yönleri tartışmaktadır.

Birkaç on yıldır, dünyanın dört bir yanındaki araştırmalar, zihinde olup bitenlerin bedeni etkilediğini iddia ediyor. Olumsuz düşünceler ve olumsuz bir tutum, kendimizi düşük hissetmemize neden olur: başlarımız düşer, omuzlarımız sarkar ve nefes almamız sığlaşır. Aslında, olumsuz aklın bize bu şekilde hissettirmek için tasarlanmış bir dizi fizy-biyolojik reaksiyonu tetiklediği kesin olarak kanıtlanmıştır.

Öte yandan, olumlu düşünceler ve olumlu tutumlar bizi iyi hissettirir: Başlarımız diktir, yukarı bakma, daha uzun durma, daha derin ve daha dolu nefes alma eğilimindeyiz.

Görüyorsunuz, beden zihinsel durumumuzdan doğrudan etkileniyor. Ama şunu bir düşünün: Son araştırmalar bedenin zihni de etkileme kapasitesine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Kendinizi taşıma biçiminiz, yürüme biçiminiz, konuşma biçiminiz ve fiziksel benliğinizi yansıtma biçiminiz tavrınızı ve zihninizi oldukça büyük ölçüde etkiler. Her zaman dik durur, göğsünüzü uzatır ve derin nefes alırsanız, olumlu bir bakış açısı yansıtma ihtimaliniz vardır. Öte yandan, omuzlarınız düşükse ve sırtınız çömelmişse, muhtemelen oldukça sıkıcı bir aşamadan geçiyorsunuzdur.

Bunun ilginç ve potansiyel olarak çok güçlü bir sonucu, duygularımızı bedensel eylemlerimiz ve duruşlarımız aracılığıyla kontrol edebilmemizdir. Bu nedenle, iyi veya pozitif hissetmek istiyorsak tek yapmamız gereken vücut duruşumuzu değiştirmektir. Kişiden kişiye çok az farklılık gösterse de, pozitif bir zihin çerçevesinin genel bileşenleri aşağı yukarı aynıdır: Baş yüksek, Omuzlar geri çekilmiş, Derin Nefes Alma, Göğsü Dışarıda Bırakma ve tabii ki tüm önemli GÜLÜMSEME. Anthony Robbins’in dediği gibi, Hareket Duygu yaratır. Hareket etme şeklimiz, düşünme, hissetme ve davranış şeklimiz değişir. Yüz kasının titiz bir egzersize en ufak bir hareketi duygularımızı etkileyebilir.

Basit bir gülümseme eylemi bile durumunuzda çok büyük bir fark yaratabilir. Bu alandaki kapsamlı araştırmalar, gülümseyen setlerin vücudun tüm bölgelerini etkileyen biyolojik bir reaksiyon olduğunu kanıtlıyor. Kalbi ve ciğerleri uyarır. Beyne giden kan ve oksijen akışını artırır. Vücudun boşaltım organları, vücudu zararlı toksinlerden daha sorunsuz bir şekilde temizler. Böylesine geniş kapsamlı sonuçlara sahip olmanın bu kadar basit bir eylemini hayal edin. Aslında birçok doktor, günlük olarak on beş dakikalık daha hafif kahkahaların yaşam sürenizi yaklaşık 5-10 yıl artırabileceği görüşündedir.

Önemli olan, hiçbir şeyin tesadüfen olmamasıdır. Hepimiz çok bilimsel bir şekilde yaratıldık. Vücuttaki her hareketin, her anın bir amacı vardır, bazıları bizi mutsuz hissetmemize, yeteneklerimizden şüphe etmemize ve şansımızı lanetlememize neden olurken, diğerleri yaşam hakkında iyi, iyimser ve pozitif hissetmemize neden olur. Arzu ettiklerimizi seçmeliyiz.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Bahar neyle ilgili?

STRES Nedir ve BT’nin Sebepleri Nedir?