Gideon ve Marla ile son görüşmemden bu yana bir hafta geçmişti. Noel’e sadece birkaç gün kalmıştı ve diğer birçok aile gibi biz de bu özel güne hazırlanıyorduk. Bir ağacı zar zor karşılayabildiğimizden, üzgün görünen bir örnek almaya karar verdik ve kalan hafta sonunun çoğunu süs eşyaları, ışıklar ve süslemeler asarak geçirdik. Sahip olduklarımızdan en iyi şekilde yararlanabildiğimiz için yorgun ama mutluyum, yorgun bir şekilde yatağa düştüm.
Birdenbire tekrar uyandığımda neredeyse hiç uykuya dalmamış olmalıyım.Ancak bu sefer uyanık olmak biraz farklıydı. Havada süzülüyormuş gibi görünüyordum. İlk başta bu göründüğü gibi yön değiştirerek, bir şekilde bir merak ve özgürlük duygusu hissettim. Aşağıya bakarken vücudumun çarşafların arasında huzur içinde uyuduğunu gördüm, yine de canlı bir şekilde uyanmıştım, bilinçli ve düşünebiliyordum. Etrafıma baktım ve bildiğim odayı buldum, bir bedenim var gibiydi, ama alışık olduğumdan çok daha hafifti. Belki ölmüştüm, diye düşündüm, yine de her zamankinden daha canlı hissettim. Kafamın içinden bir ses konuştuğunda paniğe başlamıştım. Arkana bak John, dedi.
Hemen arkamı döndüm ve Gideon ve Marla’yı gördüm. Korkma dostum, dedi Gideon, beden dışı bir durum denen şeyi yaşıyorsun. Bedeniniz, bu durum, fiziksel bedende olduğunuzdan daha uzağa ve daha hızlı ve tabii ki daha verimli bir şekilde seyahat edebildi.
Yine de biraz emin değilim, diye sordum Gideon’a, Vücudumdan bu şekilde çıkmanın gerçekten güvenli olduğundan emin misin? Demek istediğim, ona geri dönememe tehlikesi yok mu?
Hiç de değil John. Tamamen güvendesin. Kural olarak, çoğu insan bunu uykuları sırasında yapar. Ancak çoğu sabah uyandıklarında bunu hatırlamıyor.
Öyleyse ne anlamı var? Neden yapıyorum
Hikayenin geri kalanını okumak için http://www.spiritual-simplicity.com adresini ziyaret edin.
GIPHY App Key not set. Please check settings