Günlük hayatımızın her anında eşi görülmemiş bir fırsata sahibiz. Bizden önceki nesiller, bugün mevcut olan bu manevi farkındalığa sahip değildi. İnsanlık bir bütün olarak uyanıyor ve bilinçli olarak farkında olmasak bile bu sürece aktif olarak katılıyoruz.
En basit ve en derin ruhsal öğretilerden biri bizden şu anda olmamızı ister. Bu eski bir öğretidir ve bugün daha da büyük bir anlama sahiptir. Küresel telekomünikasyonun ortaya çıkmasıyla birlikte, günlük yaşam, iletişim, görevler ve başa çıkılması gereken olaylarla dolu veya hatta genişleyebilir. Öyleyse, bu kadar hızlı değişen bir manzaranın ortasında nasıl merkezde kalacağız, ruhi yönden rehberlik edeceğiz ve Tanrı’nın sevgisine sunacağız?
Günümüz meditasyon pratiği artık günlük hayatın olaylarından ayrılamaz. Şu anda yaşadığımız zamanların ciddi doğası, tamamen hayatta olmamızı ve hepimizin karşılaştığı birçok zorluğun üstesinden gelmek için mevcut olmamızı gerektirir. Her gün birkaç dakikalık sessizliği bilinçli bir şekilde bir kenara bırakmak faydalı olmaya devam etse de, hayatlarımız bu düşünceli farkındalığı günlük hayatımıza daha eksiksiz bir şekilde taşımamızı istiyor.
Düzenli bir meditasyon veya dua uygulaması, zihni ve bedeni, bizi Tanrı’nın sevgisinden ayrı tutan alışılmış ve tepkisel zihinsel kalıplar etrafında alan yaratması için eğitir. Meditasyon, kendini bozguna uğratan modellerin olumsuzluklarından arınmak ve kendini kurtarmak için derinden faydalıdır. Günde beş dakika meditasyon bile bedeni, zihni ve ruhu yenileyebilir ve hatta zor deneyimleri dönüştürebilir.
Bunu bir adım daha ileri götürmek için, tüm gününüzün bir meditasyon ve dua olmasına izin verin. Bu angarya değil, neşeli özgürlük anlamına gelir. Böyle bir şeyi nasıl yaparsın? İlk önce farkındalıkla ve gün boyunca Tanrı’ya daha yakın olma niyetiyle başlar.
Bugün, günlük hayatınızın işlerine giderken, Tanrı’nın size nasıl rehberlik ettiğine dikkat edin. İçinizde hangi düşünceler ve duygular var? Beklenmedik bir şekilde gününüze hangi olaylar geliyor? Ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Bu Dünyayı sizinle paylaşan kardeşlerinize nasıl tepki veriyorsunuz? Tanrı’nın başkalarıyla sevgiyi paylaşmak için sunduğu fırsatlara dikkat edin. Bu fırsatları sevinçle kucaklıyor musunuz ya da başka şeylerle meşgul olduğunuz için kulağınızı mı açıyorsunuz?
Her gün ve her an manevi bir öğretidir. Tanrı sürekli olarak nasıl daha çok sevebileceğimizi, kendimiz ve İlahi olan hakkında nasıl daha fazla şey öğrenebileceğimizi açıklıyor. Duyabileceğimizi düşünmesek bile Tanrı her an konuşur. Ruhun sesi bedenlerimizde, kalplerimizde, zihnimizde ve bilincimizde yaşar. Her gün bize özgürce verilen bir nimettir. Bu lütufla yaptığımız şey, çevremizdeki diğer insanlar, sevdiklerimiz, ailelerimiz, arkadaşlarımız ve parçası olduğumuz daha geniş insan bilinci ağı üzerinde derin bir etkiye sahiptir.
Dünya, günlük yaşamlarımızı tam olarak sunarak paylaştığımız nimetlerden yararlanmaktadır. Tanrı’ya uyum sağladığımızda açılan sevginin titreşimi, Dünya’nın fiziksel ve enerji bedenlerini etkileyen şifalı bir mevcudiyet yaratır ve gezegensel düzeyde çok şeyin değiştiği bu çok zor zamanda destek sunar. Her nefes alışınızda kendinize bereket, övgü ve sevgi verin ve yoğun gününüzün ortasında ruhsal olarak uyum sağlamak için biraz zaman ayırın. Şimdiki anın kutsamasını tam olarak kucaklayarak, hem kendinize hem de insanlara yardım ediyorsunuz.
GIPHY App Key not set. Please check settings