Panik Atakların Üstesinden Başarıyla Gelmek

Panik atakların üstesinden gelmenin doğasını bile belirlemeden önce, öncelikle panik atak teriminin anlamını ve buna ek olarak durumun gerçek semptomlarını tam olarak anlamaya çalışmalıyız. Anksiyete veya panik atak semptomları bir şekilde belirsizdir ve panik tarafından başlatılmış görünmemektedir. Anksiyetenin ne klinik bir bozukluk ne de bir hastalık olduğunu zihnimizde açıklığa kavuşturmalıyız; davranış değişikliğidir.

Panik atakların ilişkili semptomlarının tamamı, beyin tarafından üretilen endişeli sinir sinyallerinin uyarılmasından gelir. Panik atak semptomları oldukça normaldir ve zarar görmez. Bu semptomlar toksik değildir, ancak hoş değildir. Aynı uyarana tepki olarak farklı tepki verdiğimiz için, panik atak semptomları kişiden kişiye değişir. Panik atak belirtileri göğüs ağrısı, hafif baş dönmesi, aşırı terleme, hızlı kalp atışı, karın rahatsızlığı ve nefes darlığı ile ilişkilendirilebilir.

Panik atağın üstesinden gelmek temeldir çünkü çok yararlı bazı teknikler vardır, ancak panik veya anksiyete atağının nedenini aşmak farklı bir konudur. Panik ataklara solunum, sindirim ve dolaşım gibi bilinçaltı aktiviteleri kontrol eden otonom sinir sistemi neden olur. Otonom sinir sistemindeki belirli alan, karar vermekten ve kaygı ile ilgili şeylerden sorumlu olan amigdale olarak adlandırılır. Panik ataklar sırasında amigdale açık kalır ve kişinin panik atağı kontrol etmesini sağlamak için kapatılması gerekir çünkü amigdale sıkışmış kalırsa, panik atak başlangıcından sorumludur.

Tedavide hedeflenen amaç, korkuyu azaltmak ve panik atakları ortadan kaldırmak ve kişilerin düzenli faaliyetlerini gerçekleştirmek için kullandıkları ilaçların uygulamalarına son vermek olmalıdır.

Bu bakımdan önemli olan bir ilaç, buspirondur. Minör yan etkileri olduğu için benzodiazepinlerin üzerinde seçilmiştir. Panik atağın önlenmesinde kullanılan bir diğer önemli ilaç, barbital ve Fenobarbital içeren barbitüratlardır. Ancak yan etkileri de vardır, örneğin solunum depresyonu ve kardiyovasküler depresyon.

Dolayısıyla, anksiyete ve panik atakların anksiyolitik ilaçların kullanımıyla azaltılabileceğini söyleyebiliriz, ancak bunlar özel bir dikkatle kullanılmalıdır çünkü neredeyse tüm anti anksiyete ilaçları bağımlılığa neden olur ve kendi yollarıyla yan etkileri vardır