Genelde panik ataktan kaynaklanan olası bir tehdit veya tehlike olarak algıladığımız şey aslında beyinden başlar.
Beyinden vücudumuzun sinir sistemine sinyaller gönderilir.
Vücudumuzu tehditle yüzleşmeye veya tehditten kaçmaya hazırlamadan sorumlu olan sinir sistemidir.
Tehdit ortadan kalktığında veya azaldığında vücudumuzu orijinal denge veya huzur durumuna geri döndürmekten de sorumludur.
Meslek dışı bir ifadeyle, sinir hissimizin yükselip alçalmasından sorumlu olan sinir sisteminin bu bağımsız bölgesi vardır. Duygudaki bu artış, vücudumuzu tehlikeyle yüzleşmeye veya tehlikeden kaçmaya hazırlamada sorumludur.
Hissetteki düşüş veya hissin azalması, dengeyi ve dengeyi yeniden sağlamaya çalışır ve vücudumuzu normal durumuna geri getirir.
Sınıfta birincilikle mezun olmak için daha önceki örneğimizi kullanalım. Veda konuşmasından önce, yükselen his işe yarıyor. Konuşmadan sonra, bedenin dengesinin sorumlusu yatışmaya başlar.
Yükselen his, sinir sisteminin kaygıyı (veya muhtemelen panik atağı) başlatan tartışmalı bölümüdür, oysa yatışan his, vücudumuzu orijinal rahat durumuna getiren şeydir.
Şunları sorabilirsiniz: Panik atak sırasında vücudumuzun tam olarak hangi kısmı aktif hale geliyor?
Tıbbi açıdan, böbreğin hemen üzerinde, anksiyete halindeyken adrenalin (bir hormon) salgılayan adrenal bezler bulunur. Endişemizin devam etmesinden adrenalin sorumludur.
Kontrol edilebilir seviyelerdeki kaygının zarar vermek için değil korumak için burada olduğunu unutmayın, bu yüzden sürekli endişeli bir his vücut için faydalı olabilir. Heyecan sona erdiğinde, vücudumuzu rahatlama moduna döndürmek için gevşeme hissi devreye girer.
Kaygıyı tolere edilebilir bir düzeye kadar kontrol etmek için ne yapabiliriz? Kaygıyı yaymak veya kontrol etmek için bazı başa çıkma teknikleri veya stratejileri uygulayabiliriz.
Başa çıkma teknikleri, algılanan tehlike sona ermeden önce bile yatışan hissi harekete geçirmenin bir yoludur. İstesek de istemesek de, vücut sürekli artan bir kaygı durumunda kalmaya devam edemeyeceği için, bu duygu bir noktada eyleme çağrılacaktır.
Vücudumuzun dahiyane bir sanat eseri olduğunu belirtmek ilginç olurdu.
Anksiyetenin kontrol edilemeyen bir düzeye ulaşacağından korkmamıza gerek yok çünkü vücut hücrelerimiz kendilerini herhangi bir olası zarardan koruyacak kadar bilgedir.
Hatta olumsuz düşünebilir ve en kötü senaryoyu algılayabiliriz; yine de vücut yaratıcılığımız hâkim olacak ve bizi koruyacaktır. Modern bilim bile insan vücudunun çalışma biçiminden şaşkına dönmüş durumda, bu yüzden zaman geçtikçe yeni keşifler gelişiyor. Kendimizi hangi durumda bulursak bulalım, vücudumuzun bizi zarardan uzak tutmayı amaçladığından emin olabiliriz.
Şimdiye kadar tartıştığımızı özetlemek gerekirse, kaygı veya panik ataklar aslında aklımızın ürünleridir; ve bir dereceye kadar vücut kimyasına bağlıdırlar.
İki kişiden oluşan bir karikatürü gözünüzde canlandırarak kendinizi eğlendirin – biri zihninizi, diğeri ise bedeninizi temsil eder. Zihin, bedeni en kötü duruma getirmek için her türlü şeyi yapmaya devam ederken (kaygıyı simgeleyen), beden kendine güveniyor ve zar zor hareket ediyor.
GIPHY App Key not set. Please check settings