Odaklandığınız yer, deneyiminiz olur.
Öyle düşünmüyor musun? Küçük bir kızken, beş ya da altı, belki de “Oz Büyücüsü” nü ilk kez izledim. Bir sonraki küçük kız kardeşim de annem ve babamla birlikte izledi. Batının Kötü Cadısı’ndan korkarak, kendimi uyumak için ağlarken filmden iyice zevk aldılar.
Hepimiz aynı odadaydık, aynı televizyonda aynı filmi izliyor, aynı patlamış mısırı yiyorduk. Harika vakit geçirdiler ve ömür boyu yaralandım. Aradaki fark neydi?
Odaklanın.
Öyleyse, yaşam deneyiminizi büyük ölçüde geliştirmek mi istiyorsunuz?
Odağınızı değiştirin.
Otomatik olarak, yaşam deneyiminiz değişir. Dönem. İstisna yok.
Yapması kolay?
Hatırladığım gibi değil, hayır. Ve bugün hala kendi markamda nüks var.
Ancak bugün odak noktam her zamankinden tamamen farklı ve değişmeye ve gelişmeye devam ediyor ve bununla birlikte yaşam deneyimim de öyle.
Ama size şunu vereceğim: Bir şey veya birinden “aklımı almanın” ne kadar zor olduğunu hatırlıyorum. İmkansızın yanında, en azından benim için çok uzun bir süre.
Hayatım bana dikkatimi çekecek kadar yüksek sesle çığlık atana kadar. Evet, hayatımda bazı “önemli” anlar oldu – herkes bunlara sahip. Bahsettiğim şey, çok dik bir tepeden aşağı inen sürekli bir kaymaya son vermeyi umutsuzluğa götürmek. Dibe vurduğunuzda ki “gürültü”. Gidecek hiçbir yer yok ama yana doğru ya da düz ve yanlara doğru berbat.
Böylece odağımı değiştirdim. İlk başta bir seferde sadece birkaç dakika. Tüm toplayabildiğim buydu.
Ama … nasıl iyi oluyoruz?
Uygulama.
Bilerek.
Bilerek ne düşündüğünüze dikkat etmek için zaman ayırırsınız ve düşüncelerinizin kokusu karşısında burnunuzu yanarken bulursanız, hemen değiştirirsiniz. Ve bir gün gerçekten işe yaramayana kadar onları değiştirirsiniz. Eğilip daha fazla düşünmezsin … sen sadece öylesin … ve bu farklı.
Ve hayat tecrübenizin değiştiğini fark edersiniz.
GIPHY App Key not set. Please check settings