içinde

Mutluluk, Üretken İş Yerine Giden Yoldur

Çalışan üretkenliği, çalışanın çalıştığı saat sayısının bir ölçüsü değildir. Tamamen çalışan ücretine de bağlı değildir. Gerçek şu ki, çalışan üretkenliği ve sadakati öncelikle çalışan mutluluğu ve düşük stres seviyeleri tarafından belirleniyor. Bu nedenle, iş hayatı dengesi, çalışanların üretkenliğini ve şirkete olan bağlılıklarını iyileştirirken kritik bir faktördür.

Amerikan Rüyası Projesi’ne göre, ortalama bir Amerikalı haftada 43 ila 51 saat çalışıyor. Bu bizi daha üretken yapar mı? Hayır. Aslında ABD, üretkenlik açısından Norveç, İtalya ve Fransa gibi ülkelerin gerisinde 8. sırada yer almaktadır. Yine de bu ülkelerdeki insanlar daha az saat çalışıyor. Peki bizi daha üretken kılan nedir?

Birincisi, ortalama bir insanın günde sadece 5 saat üretken olduğunu anlamak önemlidir, ancak ortalama iş günümüz 8 saattir ve her zamankinden daha az insan mola verir ve tatil yapar. İkincisi, Amerikalıların daha yüksek yaşam standardı ile mutluluk arasında ayrım yapmak da önemlidir. Daha yüksek yaşam standardımız, çoğunlukla uzun çalışma saatlerimizden ve daha yüksek harcama alışkanlıklarımızdan kaynaklanmaktadır, ancak bu standart Amerikalıları daha üretken kılmaz ve insanları mutlu etmez. Aslında, bizi daha çok yormaya hizmet ediyor. Amerikan Rüyası Projesi, bu tükenmenin üretkenliğimizi düşürdüğünü ve bizi mutlak olarak mutlulukla bağlantılı olmayan, sadece kaçışla ilgili faaliyetlere ittiğini açıklamaya devam ediyor.

Peki işverenler stresi azaltırken verimliliği nasıl en üst düzeye çıkarabilir? Çalışanlarınıza odaklanın. Great Place to Work Enstitüsü’ne göre, en mutlu çalışanlara sahip şirketler aynı zamanda en üretkendir. Ancak sanılanın aksine para işyerinde mutluluğu satın almaz. Aslında, yılda 50.000 doların üzerinde para kazanmak ile genel olarak mutluluk arasında çok az ilişki vardır. Çoğu insan için mutluluk, düşük stres, güven ve önemli oldukları hissiyle ilgilidir.

Mutluluk güvenden ve önemli oldukları hissinden geliyorsa, bir kuruluşun bu duyguları beslemek için yapabileceği bazı şeyler nelerdir? Öncelikle, bir şirketin bu güven ve özen duygusunu inşa eden bir yönetim ekibine sahip olması gerekir. Sevecen bir ortam yaratmanın bir yolu, konsiyerj hizmeti gibi çalışanların yaşamlarını iyileştiren hizmetler sağlamaktır.

Bir çalışan avantajı olarak sağlanan konsiyerj hizmetleri, çalışanlara, işverenlerinin kişisel ihtiyaçları kadar üretkenlikleri de önemsediğine dair somut bir görünüm sağlar. Bu sadakati ve üretkenliği artırır. Çalışanların ihtiyaçlarını karşılamanın faydalı ve ucuz bir yoludur ve çalışanların stres seviyelerini düşürmeye yardımcı olacaktır. Aslında bir şirket, çalışanların yüzde 62’sinin işleri halletmek için yardım istediğini ve yardımın hayatlarındaki stresi azaltacağına inandığını gösteren bir araştırmayı finanse etti. Ayrıca, ankete katılanların yüzde 50’si aileleriyle daha fazla zaman geçirmek için para ödüyor.

Bu istatistikler, American Dream Projects’in mutluluğun mutlaka paraya değil, yaşam tarzına bağlı olduğu iddiasını güçlendiriyor. Şirketinizin üretkenlik ve çalışan sadakatinde küçük bir artışa ihtiyaç duyabileceğini düşünüyorsanız, o zaman belki de çalışanlarınızın neye ihtiyacı olduğuna gerçekten bakmanın zamanı gelmiştir. Çalışanlarınızın yaşamlarına biraz ışık katmak için konsiyerj hizmetlerine göz atın ve çalışma ortamınızın nasıl olumlu, üretken bir iş yerine dönüştüğünü görün.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Mutluluk Özgürlüktür Özgür müsünüz?

Mutluluk İşe Yaratır: Mutluluk Yaratmak İçin 5 Seçenek